Geçen hafta beklendiği gibi Avrupa Merkez Bankası faizleri 50 baz puan artırdı. Bu da gösteriyor ki, ECB enflasyonla mücadelede kararlılığını sürdürüyor. Zaten karar metninde enflasyonun uzun bir süre çok yüksek seviyede kalacağı öngörüsü yer almış
Sanıyorum ABD’deki banka bataklarının AB’ye yansıması endişesi toplantıda öne çıkmış ki, “AMB’nin fiyat istikrarı ve finansal istikrar için adım atmaya hazır” gibi bir cümle de eklenmiş. Ancak Fed’in metninde olduğu gibi hangi adımları nasıl atacağına dair net bir bilgi vermemiş.
Anladığım kadarıyla Avrupalıların kendine has üslubuyla bankalara bir mesaj verilmiş: “Büyümeye destek vermek yerine öncelikle kendi durumunuzu bir düzeltin.” Gerçekten de Avrupalı Bankacılar, Amerikan Meslektaşlarına göre genelde daha dikkatli davranırlar ancak, uzun zamandır bazı AB ülkelerindeki önemli bankaların insolvent olmaya bir adım kala yola devam ettikleri bir başka gerçek.
Açıkçası ABD Bankaları kişi ve kurumlardan aldıkları paraları karışık enstrümanlara yatırırken, AB Bankaları da karışık işlemlerle emanet aldıkları paraları korumaya çalışıyorlar. Daha da ileri gideceğim, ABD Bankaları kendi ülkesinden para çıkarmak isteyenlerin güvenli limanı değil ama AB Bankaları bugüne kadar bu görevi üstlendiler. Dolayısıyla müşterilerine kazançtan çok “itimat” vermeyi öne çıkardılar. ABD Bankacılığı yüksek kar peşinde koşarken, AB Bankaları “dua edin bize, paranız sağlamda” dedi sürekli. Bu durum Avrupalı Bankacıların üzerindeki kar baskısını azalttı ama aktif karlılığı konusunda reflekslerini kaybettiler. Avrupa’daki Türk Bankacıların başarılı olmalarının da sebebi belki de bu.
Sonuç olarak, Fed ve ECB enflasyonla mücadeleye devam ettiklerini attıkları adımlarla gösterirken, bankalara “kredileri genişletmeyin ve likiditeyi düzeltin” mesajı veriyorlar. AB ve ABD Bir bankacılık krizini daha kazasız belasız atlatmaya çalışırken, piyasaların tatsız şekilde seyretmeye bir süre daha devam edeceğini söylemek falcılık olmaz.