mevsimleri ayları günleri şaşırdım anne
her mevsim zemheri sanki bana
ben üşüdüm anne
dün afganistanda bosna’da, çeçenistan’da, kırım’da, kafkasya’da
bugün musul’da kerkük’te şam’da halep’te
üşüdüm üşüyorum anne,
hep buranın çocuklarımı üşür?
en soğuk yeri buralar mı dünyanın!
sadece bedenim değil,, vücudum değil ruhumda üşüdü üşüyor anne,,
Buraların yalnız dağlarında ovalarında değil; denizlerinde de üşüyorum,,,,
Akdeniz de, ege’de, adriyatikte
bedenlerimiz birbirine karışıyor ölü balıklarla;
biz üşürken balıklarlarda bizimle üşümeyi seçiyormuş;
her şeyimiz gibi üşümemizde “düzensiz”miş,
ölmüş balıklar kadar kıymetimiz yokmuş anne,,,
Tüm dinlerde Tanrı vardı, çocuk vardı, hesap vardı anne oysa ki,,
vicdanlar susmuş,,
Ekmek, sahra’da serap;
Serap deniz;
yeryüzü gökyüzüne karışmış, bu nasıl coğrafya anne,
Anne biliyorum bu üşüme
ölüm soğukluğu bedenimde
bedenin sıcak mı senin anne;
Anneler üşümezdi;
çocuklar üşür anneler yine üşümezdi ısıtmak için çocuklarının yüreklerini bedenlerini,,,
Ses ver; sen benden önce mi üşüdün yoksa,
Anne sadece sen ,ben değil üşüyen;
bu coğrafya, bu vicdan,bu insanlık hepsi çoktan üşümüş anne
Anne dönünce ısınacağız geldiğimiz yere
bedenimizden önce ruhumuz ısınacak
Çoğu çoğu daha çok ısınacak değil mi anne!!