Başarabilene, karşısına geçip zevkle seyredebileceği… Hayat okulu dediğimiz yerde öğrenilen. Doğumla başlayan, ölümle biten bir okulda. Bırakılamayan, terk edilemeyen, kaydı silinemeyen, nereye gitseniz orada devam eden yaratıldığımız an öğrencisi olduğumuz. Şahsımıza özel o programla.
İlk insandan beri sayısız insanı misafir etti yeryüzü. Bundan sonra da etmeye devam edecek. Her canla birlikte yeni baştan yaşanacak insan olma serüveni. İlk nefes ilk bakış, ilk gülücük, ilk adım, ilk hata, ilk başarı vs. Bir yerden sonrada son yıl, son ay, son gün, son gece, son yemek, son bakış ve son nefes…
İki nefes arası bir yaşam öyküsü. Âh insan! Bunca karışık yolda, bu kadar kalabalıkta, kaybolmadan varmak sona. Hikayeni en güzel şekilde yazmak. Son sınav kağıdını teslim ederken pişmanlık duymadan.
İnsan içinde bulunduğu şartlardan uzak tutamaz kendini. Hayat süreci devam ettikçe girecek yine kalabalıkların koynuna. Belki saracak sevgiyle zaman bizi, belki yalnızlaştıracak yalnızlığımızda. Belki çıkaracak zirvelere, belki düşeceğiz en istenmedik hallere. İnsanız işte! İnsana dair her şey. Ademiz biz, ademoğlu. Bizim kıymetimiz bizim elimizde. Ademden gelip insan olmak. Ahsen-i takvim üzre yaratılmış bu varlığı hazreti insana taşımak bizim elimizde. Ve gözün her müşahadesinde bir kez daha hayran kaldığımız bu muhteşem varlık sebepsiz yere yaratılmış olamaz. Değil mi?
Emine Savaş/ Dünyabizim