Karşınızda bir yetişkin var ama adeta bir çocuk gibi davranıyor. Yaptıklarıyla hem kendisine hem ilişkilerine zarar veriyor. Bu durumu siz belki şımarıklık belki de umursamazlık olarak görüyorsunuz. Ancak Peter Pan Sendromu ile karşı karşıya olabilirsiniz.
Adını İskoç roman ve oyun yazarı J. M. Barrie’nin yarattığı ünlü masal kahramanı, hiç büyümeyen çocuk Peter Pan’dan alan “Peter Pan sendromu”, kişinin biyolojik yaşını reddederek, çocuk gibi davranması olarak ifade ediliyor. Doktortakvimi.com uzmanlarından Uzman Psikolog Benan Şahinbaş, sıklıkla olgun yaşlarda ortaya çıkan ve sosyal hayatı büyük ölçüde etki altına alan Peter Pan sendromunun daha çok erkeklerde ve bekarlarda görüldüğünü söylüyor. Şahinbaş, Peter Pan sendromunun kişinin verimli bir yaşam sürmesini engellediği gibi sosyal ilişkilerde ve iletişimde de problemler doğurduğuna dikkat çekiyor.
Bu sendromun görüldüğü kişilerde aile kurma, çalışma, finansal sağlığı ve kariyeri yönetme gibi birçok konunun olumsuz etkilediğini söyleyen Şahinbaş, bu kişilerin, karşılarına çıkan zorluklarla baş etmek yerine çocukluk sürecine dönme isteği duyduğunu belirtiyor.
Peter Pan sendromu yaşayan kişiler yaşlanmaktan korkar
Bu sendromu taşıyan kişilerin genelde durumlarının farkında olmadığının altını çizen Şahinbaş, Peter Pan sendromunun belirtilerini ise şöyle anlatıyor:
“Kişi genellikle kariyerinde başarısızlık yaşar. Ekonomik açıdan sorumluluk sahibi olmakta zorlanır. Sorumluluğun olmadığı sadece eğlencenin var olduğu bir hayat beklentisi içindedir. Sık sık iş ve hobi değiştirir ama hiçbirinden tatmin olmaz. Gerçekleşmesi zor hayaller kurar. Ayrıca bu hayalleri gerçekleştirmek için mantıklı ve sistematik herhangi bir adım atmaz. Herhangi bir işin yapacağına dair inancı çok yüksektir ama çabası çok düşüktür. Özeleştiriden yoksundur, genellikle hatalar için başkalarını suçlar. Gelecekten ve yaşlanmaktan korkar. Sosyal ve romantik ilişkilerde yetişkin gibi davranmaz. İrade zayıflıkları, özgüven problemleri, tutarsızlık, aşırı özgüven gibi semptomlar görülüyor. Peter Pan sendromu, genellikle çocuklukta, baskıcı anne tutumu ya da eksik baba otoritesinden kaynaklanıyor. Anne ve babaları tarafından iş birliği içinde ve ortak yaklaşımla büyümeyen, arada kalmış çocuklar, gelecekte de büyümeyi ve olgunlaşmayı reddediyor. Bu sendrom kişilerin veya partnerlerinin hayat kalitelerini oldukça düşürdüğünden, sosyal ilişkileri fazlasıyla zorlayabiliyor. Tedavi edilmediğinde hayat boyu devam eden sendromda, kişiler kendilerini; eksik, mutsuz ve yetersiz hissediyor. Tedavide psikoterapi ile hastalığın belirtileri en hafif düzeye indirilmeye çalışılıyor. Ancak bazı durumlarda, ilaç tedavisinin de uygulanması gerekiyor. Terapilerde amaç kişilerin gerçek dünyayla yeniden ilişki kurmalarını sağlamak, sorumluluklarını hatırlatmak ve sosyal becerilerini yeniden kazandırmak oluyor. Bu sayede kişinin farkındalığı yükseliyor, terapiler devam ettikçe değişim de yavaş yavaş gözlemleniyor.”
Yaş gruplarına göre Peter Pan sendromu
‘Peter Pan’ sendromu yaşlara göre farklı dönemlere ayrılıyor.
10-15 yaş arası: Çocuk; dış dünya ile bağlantısını, korku yüzünden koparmaya çalışıyor. Görevlerinden kaçıyor ve yalnız kalıyor.
16-22 yaş arası: Kendini beğenme ve maçoluk hissediliyor.
23-25 yaş arası: Hayattan mutsuzluk ve rahatsızlık hissediliyor.
26-30 yaş arası: Sendrom ilerliyor ve davranış bozukluğu seyri kötüleşiyor.
45 yaşından itibaren: Tekrar çocuk olmaya çalışılıyor ve istenilmeyen hayat koşulları reddediliyor ya da koşullardan uzaklaşılıyor.