Turizm sektörünün önde gelen ismi, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkan adayı Ali Bilir, Çanakkale’de acentelerle bir araya geldi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen toplantıya basın da büyük ilgi gösterdi. Toplantıda sektörün sorunları ve çözüm önerileri konuşuldu.
Turizmin sektörler üstü olduğunu ifade eden Bilir şunları söyledi; “Yurt içinde ya da yurt dışında gittiğiniz herhangi bir yere kendi kültürünüzü de götürüyorsunuz. Dünyada bir yere gittiğimizde en çok gördüklerimizi anlatırız. Turizm insanın adeta ruh halini iyileştirir ve bizlere doğal bir psikoterapi ortamı sağlar. Biz, bir tatile gittiğimiz zaman arınmış olarak döneriz. Turizm böyle bir şeydir. Turizmin temeline bunu oturtmamız gerekiyor. Bugün ülkemizde 25-30 milyona yakın insan hiç çıkıp gezmemiş. Oturduğu mahalleden yan mahalleye dahi gitmeyen, sadece çocuğunu okuldan eve götüren 25-30 milyon insanımız var. Dolayısıyla bizim bunları tetiklememiz, bizim bunları ortaya çıkarmamız lazım. Bunu sadece seyahat acentelerimizle değil, devletin resmi politikası olarak uygulamamız gerekiyor. Turizm, ruh halinizi iyileştiren bir araçtır demek lazım. Ben turizme böyle bakıyorum, herkesin böyle bakması lazım.”
Sektörün yıllardan beri kronikleşen sorunları olduğunu ifade eden Bilir şunları ifade etti; “Bizim basit sorunlarımız var. Aklın yolu birdir. Ortak akılla her sorunun üstesinden gelebiliriz. Dijital çağda yaşıyoruz. Devletin bürokratik yapısındaki işler bile artık e-devletten yapılıyor. Ama biz turizm sektörü olarak dijitalleşememişiz. Hep bir evrak, hep bir kalabalık… Oysa biz internetin olduğu her yerde işimizi yapabiliriz. Turizm işi aslında bu kadar kolay bir iştir.”
Günümüzde her şeyin pratik hale geldiğini belirten Bilir, “Kendi lastiğimize taş koyan bir sistemi maalesef biz yarattık. Acente açmak istemeyen, butik hizmet vermek isteyen turizmci için paylaşımcı ofis dediğimiz sistem devreye girecek. Bu sistemle turizm acentemizin iş yapması daha kolaylaşacaktır” dedi.
TÜRSAB’ın elini acentelerin cebinden çekmesi gerektiğini söyleyen TÜRSAB Başkan Adayı Ali Bilir konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kabul edelim ki üye aidatları çok yüksek. Bu durumun iyileştirilmesi gerekiyor. Biz, yaşayan bir mekanizmayız. İşletmelerimizi korumamız gerekiyor. Aidat gelirleri TÜRSAB’ın gelirleridir nihayetinde. Bakanlığa başvur, ben TÜRSAB olarak aidat gelirlerimden feragat ediyorum deriz. Ve böylelikle TÜRSAB üyelerinin aidat ücretleri altında ezilmesini önlemiş oluruz. Türkiye’de 81 vilayet, 38 bölge var. Her bölgenin kendi içinde dinamik olması lazım. Merkezden her şeyi yönetme şansımız olamaz. Çanakkale için ne gibi bir tanıtım yapılacaksa, ben buna merkezden karar vermemeliyim. Buranın yerel otoriteleri olarak acentelerimiz ceplerinde paraları ve karar verme yetkileri olduktan sonra çok daha efektif hareket edebilirler. Bölgelerimizin kendi bütçelerinin olması lazım. Onun için her ilin kendi dinamiğini yaratması gerekmektedir. Biz, 9-10 bakanlıkla direkt, diğerleri ile endirekt çalışma yapan bir sektörüz. Bakanlıklarımızla tam bir uyum içinde çalışıyor olmamız gerekmektedir.”
Bilir şunları da vurguladı; “Üniversitelere ÇED raporu gibi kapasite raporları hazırlatarak sektörümüzü bir meslek haline getirmemiz lazım. Belge devri konusunda TÜRSAB olarak daha aktif olacak. TÜRSAB, belge almak isteyenle belgesini devretmek isteyeni buluşturacak. TÜRSAB, üyesine sahip çıkarak belge devrinde üyesinin sonuna kadar yanında olacak. Böylelikle belgenin değeri de yükselmiş olacak. Bunlar yapılabilecek şeyler. Devletle barışık bir yapı içerisinde bütün bu anlattıklarımız çok rahat bir şekilde çözülebilir. Yeter ki samimi olalım, çalışalım. 26-27 kasım tarihlerinde seçimimiz var. Mutlaka gelin. Masraflar, TÜRSAB tarafından karşılanıyor. Bu seçim sonucunda ben kaybetmeyeceğim. Acenteler olarak bizler ya kazanacağız ya da kaybedeceğiz. Bütün arkadaşlarımıza ulaşmayı, sorunları dinlemeyi, projelerimizi anlatmayı hedefliyoruz.”
Bilir sözlerini şöyle tamamladı; “Çanakkale, bizim batıya açılan kapımız. Çanakkale’ye ne zaman gelsem kendimi bir Avrupa şehrinde gibi hissediyorum. Dünyanın oksijen kaynağı Kaz Dağları, dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı Ayazma, yeraltı kaynakları doğal güzellikleri, sıcak insanları ile Çanakkale bambaşka bir yerde… Göreve geldiğimizde de Çanakkale’nin dünyada bir marka olmasını daha da güçlendireceğiz. TÜRSAB olarak devletimizle, bakanlıklarımızla birlikte yurt dışında temsilciliklerimizi oluşturacağız. Biz elimizi acentemizin cebinden çekeceğiz. Elimizi uluslararası sermayenin cebine sokacağız. Şimdi Tam Zamanı, Acenteler Kazanacak diyoruz. Seçim manifestomuzla ilgili bir broşür oluşturduk. Bu broşürümüzde yazanların yüzde 80’i hemen yapılacak konular. Yüzde 20’si ise üzerinde mücadele edeceğimiz konular. Mesela Yeşil pasaport konusunda mücadele edeceğiz. Mutlaka seçime gelin. Devlet yetkililerimiz ile yaptığımız toplantılarda yetkililerimiz bize toplam kaç üyemiz olduğunu soruyor. Üyelerimizin kaç tanesinin seçime katıldığını da soruyorlar. Eğer biz, inanır ve seçime tüm üyelerimizle girersek seçilen adayımız da güçlü seçilir. Kamu ile bir araya geldiğimizde de göğsümüzü gere gere sayımızı söyleyerek gücümüzü ortaya koyabiliriz.”