Çanakkale Boğazı’nda Mart ayı itibariyle etkili olmaya başlayan müsilaj Ege Denizi’ne doğru ilerlemeye başladı.
Bal ve Arı Ürünleri Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy, müsilaj oluşumuna ve deniz canlılarının yok olmasına neden olan atıkların, arılara ve diğer canlılara da zarar verebileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Marmara Bölgesi’nin en büyük su kitlesi Marmara Denizi’nde başlayan ve Ege Denizi’ne kadar inen müsilaj, denizlerde yaşayan canlılarımızın sonu oluyor. Müsilajın nedenlerine dikkat çeken Bal ve Arı Ürünleri Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy şunları söyledi: “Teknoloji gelişirken insanoğlu doğanın tüm kaynaklarını kullanmaya devam ediyor ve
ürettiği atıklarla doğaya, doğadaki canlılara, ekolojik sisteme zarar veriyor”
Müsilaja neden olan atıklar doğaya zarar veriyor!
Müsilaj oluşumunu tetikleyen atıklara dikkat çekmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerini paylaşan Ahmet Bağran Aksoy şunları ifade etti: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son yayınladığı verilere göre Türkiye genelinde tehlikeli atık miktarı toplamı 1.513.624 ton olarak belirlendi. Ne yazık ki, bu atıkların doğaya verdiği zararları her gün görmeye başladık. Müsilaj oluşumuna yol açan tehlikeli atıklar, yarın ekolojik tahribata, biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve arıların yok olmasına neden olacak.”
Yeşili koruyamazsak arılar yok olacak!
Doğayı ve doğadaki canlıları koruma bilinciyle hareket etmenin hepimizin görevi olduğunu belirten Aksoy şöyle devam etti: “Canlıların habitat kaybı, arıların yaşamını da olumsuz etkiliyor. Atık oluşumu ve betonlaşmanın önüne geçemezsek arıların yok olması gibi büyük problemlerle karşı karşıya kalabiliriz. Arılar olmadan ekosistemin devamlılığı sağlanamaz. Dünyada yaşamın varlığı bu küçük canlıların emeğine ve hayatta kalmasına bağlı.
Yeşil alanlara sahip çıkarak arılar dahil tüm canlıların yaşamlarını korumalıyız.”
Biyolojik çeşitliliği korumak için çabalamalıyız!
Son olarak, doğayı koruyabilmek için sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerektiğini söyleyen Aksoy şunları belirtti: “Müsilaj oluşumdan bir an önce kurtulmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önderliğinde bir seferberlik ilan edildi. Umuyoruz ki Marmara Denizi’yle ilgili güzel haberleri en kısa sürede alırız, doğayı ve biyolojik çeşitliliği korumak için gerekli özveriyi gösteririz.”
