Uluslararası araştırma şirketi Global Market Insigts’ın 2018 tarihli raporuna göre dünyada e-öğrenme pazarının büyüklüğü 190 milyar dolara ulaştı. Raporun 2025 öngörüsü ise sektörün 2025’e kadar yüzde 7’lik bir büyüme ile 300 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması. Ancak öngörüler, son günlerde dünya genelinde yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle e-öğrenme sektöründe daha fazla büyüyeceği yönünde. Türkiye’de faaliyet gösteren sektör temsilcileri, salgın sonrası çevrimiçi öğrenme sektörünün yüzde 30 büyüyeceğini düşünüyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın uzaktan eğitim uygulamasının yanı sıra şirketler de evde kalan personelinin eğitimlerini uzaktan vermeyi tercih ediyor. Ayrıca evden kısıtlı zamanlarda dışarı çıkabilen insanlar, dil ve çeşitli mesleki konulardaki öğrenimleri için de uzaktan eğitime öncelik tanıyor. Bu dönemde e-öğrenme için yapılan başvuruların üç kat arttığını ifade eden sektör temsilcileri, uzaktan eğitimin Covid-19 salgınından sonra da ilk tercih olacağını ifade ediyor.
Uzaktan eğitim, salgından önce de daha az zaman, daha düşük maliyet ve daha çok öğrenciye ulaşma gibi nedenlerle tercih ediliyordu. Sektör temsilcileri, evde kalma mecburiyeti sonrası bir haftalık süreçte en çok çeşitli eğitim kurumlarından gelen taleplerin arttığını belirtiyor. Bu süreçte çocuklarıyla verimli vakit geçirmek isteyen aileler ise bireysel olarak robotik kodlama için uzaktan eğitime başvuruyor.
Son günlerde artan taleplerle büyümesini sürdüren çevrimiçi eğitim sektöründe kimi kurumlar ücretsiz eğitim de veriyor. Harvard, Cornell, Princeton, Dartmouth, Yale, Columbia, Brown ve Pensilvanya üniversitelerinin hocaları tarafından oluşturulan 450 ders https://www.freecodecamp.org adresinden ücretsiz olarak öğrencilerle buluşturuluyor. Türkiye’de de TÜBİTAK arşivlerine ücretsiz olarak ulaşım imkânı bulunuyor. Ayrıca Yüksek Öğrenim Kurumu da üniversiteler tarafından üretilen dijital ders içeriklerini üniversite öğrencilerinin erişimine sundu.
Uzaktan eğitim sektöründe faaliyet gösteren şirketler de bazı derslere artık ücretsiz erişim sağlanması yönünde adım attı.
Dünyada ilk uzaktan eğitim mektupla eğitim şeklinde başladı. İngiltere’de 1840 yılında başlayan uzaktan eğitim metodu, Türkiye’de de 1950’li yılların başında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Bankacılık ve Ticaret Hukuku Bölümü ile hayata geçti. Daha sonra Mektupla Öğrenim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde devam eden uzaktan eğitim uygulamaları, 1990’lı yıllarda e-öğrenme şeklini aldı.
Covid-19’la beraber uzaktan eğitime ilk adımı Milli Eğitim Bakanlığı attı. Öğrencilerin evlerde olması, ailelerin çocuklarının eğitim modelinde de yeni bir arayışa girmelerine neden oldu. Sektör temsilcileri, bu süreçte özellikle Milli Eğitim Bakanlığı ile bağlantılı iş yapan yayıncılık firmalarının e-öğrenme sistemine geçeceğini ifade ediyor.