enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Kasap et derdinde koyun can derdinde / Prof. Dr. Emre Alkin

Kasap et derdinde koyun can derdinde / Prof. Dr. Emre Alkin
REKLAM ALANI
10.01.2024
0
A+
A-

Bu hafta hem Moody’s tarafından Türkiye’nin kredi notu değerlendirmesi yapılacak hem de Bakan Şimşek‘in son anda katılmaktan vazgeçtiği, TCMB Başkanı Erkan’ın yurt dışında yatırımcılarla buluşması izlenecek. Bunlar gündemin önemli ayrıntıları ama başka önemli gelişmeler de var.
Kızıldeniz’de Husilerin gemi taşımacılığını tehlikeye atan saldırıları sebebiyle, büyük konteyner taşıyıcılarının güzergah değiştirdiği görülüyor. Son olarak Maersk Kızıldeniz rotasını askıya aldı. Elbette bu durum taşımacılık süresinin uzamasına ve bu sebeple fiyatların yükselmesine sebep olacak. Bölgeye bir ABD Görev gücünün gittiği haberini de aldık.
Sadece denizlerde değil, kara ve demiryolları güzergahlarında da sürelerin uzadığını görüyoruz. Tüm bunlar zaten bıçak sırtında olan küresel ticaretin maliyetlenmesi sonucunu yaratacak. Elbette enflasyon için iyi bir haber değil. “Enflasyonun belini kırdık” diyen Fed ve ECB ‘nin faizleri artırmama eğilimi küresel ticarette fiyatların yükselmesi karşısında değişip değişmeyeceğine yakından bakmak gerekiyor.
Türkiye’nin ihracatının % 85’i nihai mal kategorisinde olduğu için fiyata karşı hassas durumdayız. Dolayısıyla taşımacılık maliyetlerinin artışı karlılık üzerinde olumsuz bir baskı yaratacak diyebiliriz. Devletin mutlaka ciddi bir navlun desteği için hazırlıklı olması gerekecek. Bu arada ithalatın % 90’ı üretim için gerekli girdilerden oluştuğu için, ilave gümrük vergileriyle beraber TÜFE üzerinde yepyeni bir baskının oluşacağı açık.
Tüm bu riskler göz önüne alındığında, bu yıl enflasyonun yavaşlaması önünde birden fazla engel olduğu gözüküyor. Bu durumda faiz oranlarında indirim için yılın son çeyreğini bekleyeceğimiz gibi, Merkez Bankasının Nisan ayına kadar bir faiz artışı yapma ihtimalini göz ardı etmemek gerekiyor. Vaktinden önce yapılacak faiz indirimleri için elbette her zaman tetikteyiz desek yanlış olmaz.

 

REKLAM ALANI