enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2489
EURO
37,0055
ALTIN
2.931,48
BIST
8.867,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
17°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
13°C
Pazar Yağmurlu
14°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
13°C

Enerjide kritik viraj / Şeref Kılıçlı

Enerjide kritik viraj / Şeref Kılıçlı
REKLAM ALANI
22.08.2022
0
A+
A-

Küresel enerji krizi, ülkeleri önemli bir dönüm noktasına getirdi

İklim değişikliği ile mücadele, Paris Anlaşmasına 197 ülkenin imza atmasıyla küresel bir politika haline geldi. Küresel emisyonların 2030’a kadar en az yüzde 50 azaltılmasının hedeflendiği Paris Anlaşması ile 2050’de net sıfır emisyon ekonomiye ulaşılması amaçlanıyor. Fosil yakıtların kullanımın azaltılarak, yenilenebilir enerjiye hızlı dönüşümün yapılması da yine kabul edilen uygulamalar arasında. Ayrıca Avrupa Birliği de ‘Yeşil Mutabakat’ kapsamında 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 55 oranında azaltmayı, 2050 yılında ise karbon nötr olmayı hedefliyor.

KRİZİN NEDENLERİ

Yeşil ekonomi süreci devam ederken, 2021 yılının sonbaharında fosil yakıtların fiyatlarındaki yukarı yönlü dalgalanma Rusya-Ukrayna savaşından önce küresel enerji krizinin ilk işaretlerini verdi. Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye dönüşüm süreci, enerji arzındaki sorunları da net bir şekilde gösterdi. Küresel enerji krizini tetikleyen ana nedenler arasında; yeşil ekonomiye beklenenden hızlı geçiş, fosil yakıtlara yatırımın azalması ile ortaya çıkan arz darlığı gösteriliyor. Bugün dünyada tüketilen enerjinin yüzde 83.1’lik kısmını petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil kaynakların karşıladığı düşünüldüğünde geçiş sürecinin doğru yönetilmesi de kritik önemde. Bu bakımdan fosil yakıtlardaki arz yatırımı için 2014 yılından sonra finansa erişimin zorlaştırılması eleştiriliyor.

PETROL YATIRIMLARI

Küresel petrol arama ve üretim sektörü özelinde bakıldığında, 2014 yılında yatırımlar 629 milyar dolar seviyesindeydi. 2021 yılında ise pandemi sonrası toparlanmaya rağmen 297 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Norveç merkezli enerji araştırma kuruluşu, Rystad Energy, uzun vadede küresel petrol arama ve üretim sektörüne yapılan yatırımların 2014 yılı seviyelerine dönmeyeceğini, 2040 yılında yaklaşık 300 milyar dolar seviyesine yaklaşacağını tahmin ediyor. Yatırımlardaki bu seviyeye karşın OPEC, küresel günlük petrol talebinin gelecek yıl 2 milyon 700 bin varil artarak 102 milyon 720 bin varile ulaşacağını öngörüyor.

DOĞALGAZ YATIRIMLARI

Doğalgaz özelinde bakıldığında ise Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın raporundaki verilere göre, küresel doğalgaz arama ve üretim sektörü yatırımları 2013-2014 yıllarında 258 milyar dolar seviyelerindeydi. Pandemi sonrası toparlanma yılı olarak nitelendirilen 2021 yılında 124 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Yatırımların 2022 yılında da benzer seviyelerde olması ve sonrasında, küresel talep toparlanmasına bağlı olarak yükselmesi bekleniyor. Uzun vadede küresel doğalgaz arama ve üretim sektörüne yapılan yatırımların petrole kıyasla daha fazla artış göstereceği, 2040 yılında yaklaşık 270 milyar dolar seviyelerine çıkacağı tahmin ediliyor.

2022-2025 ÖNGÖRÜSÜ

Bir başka araştırmada ise petrol ve gaz sektöründe arama, saha geliştirme ve üretim toplam yatırım harcamalarının 2025 sonuna kadar yıllık 400 milyar doları geçmeyeceğini yani 2014-2019 yılları arasındaki seviyelerin oldukça altında kalacağına dikkat çekiliyor. Gelinen noktada mevcut küresel enerji krizi, ülkeleri birkaç sene daha yüksek maliyetleri karşılama veya fosil yakıt yatırımlarının finansa erişimini bir süre rahatlatma arasında bir karar verme noktasına getirdi. Nitekim tüketici ülkelerin üretimi daha fazla artırma taleplerine, üreticiler, arz yatırımlarında finansa erişim ile ilgili engellerin hafifletilmesi talebiyle karşılık veriyor.

AVRUPA KOMİSYONU SÜRECİ KÖTÜ YÖNETTİ

Paris merkezli Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği’nin Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz, yeşil dönüşümün bugünkü enerji konjonktürü ve fiyat gelişmeleri kapsamında nasıl bir yörünge izleyeceği konusunda iki görüşün ön plana çıktığını söyledi. Karbuz iki görüşü şöyle anlattı: “Birincisinde, Avrupa Komisyonu’nun yeşil dönüşüme daha fazla ağırlık verileceği ve bugünkü durumun yenilenebilir enerji kaynaklarına yeterli yatırım yapılmadığı yüzünden olduğunu savunan AB politikacıları ve yeşiller var. İkincisinde ise yeşil dönüşüme verilen ağırlık nedeniyle enerji arz güvenliğinin arka plana itildiği ve baz yük kavramının anlaşılamamasından dolayı olduğunu ileri sürenler var. Ancak her halükarda şu bir gerçek ki Avrupa Komisyonu bu süreci çok kötü yönetti. Elektrik üretiminde, bırakın kömürden gaza geçmeyi, gazdan kömüre ve petrol ürünlerine geçildi. Gaz fiyatının aşırı pahalılığı yüzünden tasarruf tedbirlerine başvurma zorunluluğu doğdu ve sanayi sektörü ağır yara aldı. Her ne kadar AB doğalgazı ve nükleeri yeşil yakıt statüsüne aldıysa da birçok sınırlar koydu. Nihayetinde tüm iyi niyete rağmen yeşil dönüşümün planlandığı gibi gitmediği net olarak ortada.”
https://www.itohaber.com/haber/guncel/224742/enerjide_kritik_viraj.html

REKLAM ALANI