Ağzım güzel olmuş bir bildiği var tanrının
Gözlerim de güzel olmuş saçlarım kirpiklerim
Bir koşu geliversem bir ucundan ben tutsam
Gün batımına doğru eğilmiş çiçeklerin
Kösnül iç çekişlerin başladığı ilk gençlik
İlk kez çaresizlik duymanın canını acıtarak
Buymuş işte ateşe elimi sokmamdaki sır
Sonra kanat çırpıp sonsuzluğa uçacak
Uzun uzun baktım da göremedim kuşları
Gözlerimde bir yorgunluğun derin izleri var
Derin ama sürekli yenilenen bir pişmanlık
Bir sırrı taşımanın ürküttüğü ayaklar
Geç kalsın bırakayım da hatırlanırım belki
Kuşkulu bir yağmur yağar belki de ıslanırım
Düşer üzerime bir kopuşun gölgesi kimbilir
Ta ki aşkın rengini kış sesinden tanırım
Çiğlik ettim severken aldırış etmeliydim
Gizlendim köşe bucak utandığım acılardan
Ve kafir bir karanlık şimdi göz altlarımda
Sırtımda bir kambur pişman olmaktan