COVID-19 pandemisi nedeniyle değişen çalışma koşulları yeni iş modelleri miortaya çıkıyor? sorusunu akıllara getiriyor. Salgın döneminde birçok şirket çalışanlarının evinden çalışmasına ortam hazırladı bu yolla da mekân sınırlaması olmaksızın işlerin uzaktan da yürütülebileceği gerçeğini ortaya koydu. Trafikte harcanan zamanın ortadan kalkması ile zaman ve enerji kazanımı sağlandığı görüldü. İşletmelerin personel için harcadığı masrafların azalması işverenler için bir artı kalem olarak kazanım hanesine eklendi.
Çalışanlar için yabancı bir kavram olan homeoffice artık hayatımızdan yerini aldı. Çalışma disiplini açısından başlarda zorlansak da artık iş yerlerinde olduğu gibi mesai saatleri içerisinde on-line olmaya başladık. Hatta bu sürenin mesai saatlerinin üstüne çıkmaya başlaması da söz konusu olmaya başladı. Çünkü işleri bir gün sonraya ertelemek yerine bitirme yolu tercih edilmeye başlandı. Çalışanlar daha etkin ve verimli olmaya başladı.
Salgın döneminde evlerinden çıkmak istemeyen tüketicilerin alış-veriş alışkanlıkları da değişti. Tüketiciler e-mağazalardan, gıda, giyim, elektronik, kitap ve daha birçok ihtiyaç kolaylıkla karşılar duruma geldi. Salgın öncesi zaman kazanmak için e-ticaret sitelerini tercih eden tüketicilere yeni tüketiciler eklendi. Hiç kuşkusuz daha önce internetten hiç alış-veriş yapmamış tüketiciler bile bu dönemde ihtiyaçlarını internet üzerinden karşılama yolunu tercih etti. Bu alışkanlık tüketiciler açısından salgın sonrası da devam edeceğe benziyor. Üreticiler açısından da mevcut durumda değişiklikler yaşandı. İşletmeler doğrudan kendi e-ticaret portallarını oluşturarak tüketiciye ulaşma yoluna gitti. Hayatımıza yeni satış siteleri girdi.
Eğitim açısından da internet aktif olarak kullanıldı. Ve yine mekan kısıtlaması olmadan on-line dersler hayatımızda yerini aldı. Anaokullarından üniversitelere okullar derslerini internet üzerinden canlı derslerle eğitimlerine devam etti. Hatta internet üzerinden sınavlar yapılmaya başlandı.Belki de zorunluluktan dolayı hayata geçirilen bu uygulamalar salgından sonra da hayatımızda yerini olmaya devam edebilir.
Salgınla birlikte birçok müze sanal olarak ziyarete açıldı. Gidip görme sansını belki de hiç yakalayamayacağımız dünyaca ünlü müzeleri internet üzerinden gezme fırsatı bulduk.Dokümanlar ve belgelerin internet üzerinden erişime açılması da araştırmacılar için paha biçilemez verilere ulaşma imkânı sağladı.
Sinemaya gidemeyenler için ücretli film içeriği sağlayan platformlar ön plana çıktı. Sosyal medya sosyalleşme açısından daha çok önem kazandı. İletişim açısından internet üzerindeki uygulamalar öne çıktı. İnsanlar komşularıyla görüntülü sohbetler eşliğinde kahve içme molaları vermeye başladı. Gazeteler, dergilerve kitaplar internet üzerinden daha çok okunmaya başlandı.
Genellikle bir araya gelerek yapılan iş toplantıları salgın döneminde konferans görüşmeler ile yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Televizyon yayınlarında yine konuklar evlerinden canlı olarak internet üzerinden stüdyolara görüntülü olarak bağlanıp programa konuk oluyor. Bu tür yenilikler salgın sonrası da daha sık kullanılacak gibi görünüyor. Hatta sanal fuarların açılması için altyapı hazırlıkları başlatıldı.
Covid 19 salgını ile birlikte dünya da internetin hayatımızda ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmış oldu. İşletmelerin ve tüketicilerin internetin sağladığı faydalardan daha çok faydalanması gerektiğinin farkına varıldı. Salgın sonrası internet tabanlı yeni iş modelleri ve yeni uygulamaların ortaya çıkması kaçınılmaz gibi görünüyor.
Emine Kazan
Yazar& İletişim Danışmanı