Her yıl dünya tarımını Antalya’da buluşturan Growtech, arge desteğiyle verimlilik ve ihracattaki hedefini her yıl büyüten Türk tohumcularının uluslararası arenadaki yeni başarı hikayelerine ev sahipliği yapıyor.
Çeşit sayısındaki artışa paralel olarak tohumluk üretim miktarlarını da hızla artıran tohumculuk sektörü, 2022 yılında 609 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmi yaratırken; 2022 yılında ise ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 173’e yükseltmeyi başardı.
Türkiye Tohumcular Birliği’ne bağlı alt birliklerle birlikte üye sayılarının 73 bin 466’ya ulaştığını kaydeden Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, ülkemizde tescil ettirilen ve üretim izni alınan çeşit sayısının arttığını, Ocak 2023 itibarıyla tarla bitkilerinde 5 bin 300, sebzelerde 7 bin 378, meyve ve asmada bin 822 çeşit olmak üzere, toplam 14 bin 500 tescilli çeşit sayısına yükseldiğini söyledi.
Çeşit sayısındaki artışa paralel olarak tohumluk üretim miktarlarının da hızla yükseldiğine dikkat çeken Akcan şöyle konuştu; “2022 yıl sonu itibarıyla 1 milyon 361 bin 336 ton sertifikalı tohumluk, 137.1 milyon adet meyve fidanı, 2 milyon adet asma fidanı, 91 milyon adet çilek fidesi, tahminen 6 milyar adet sebze fidesi ve 2 milyar adet süs bitkisi üretilmiştir. Üretim miktarlarındaki bu olumlu gelişmeler ticarete de yansımış ve 2022 yılında 609 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmi oluşmuştur. İthalat ile ihracat arasındaki denge hızla ihracat lehine gelişmeye başlamış ve 2018 yılında sektör ilk defa ithalattan daha fazla ihracat yapmış ve bu oran yüzde 108 olmuştur. 2022 yılında ise ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 173 olmuştur. 2018 yılında sektör ilk defa ithalattan daha fazla ihracat yapmış ve bu oran yüzde 108 olmuş, 2022 yılında ise yüzde 173’e yükselmiştir.”
Gelişen teknoloji ve bilimsel çalışmalar ışığında tarımda ve tohumculuk sektöründe verimlilik ve sürdürülebilirlik kavramlarının öne çıktığını kaydeden Akcan sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu kapsamda en önemli konu bitki ıslahı çalışmaları, tohum bilimi ve tohum teknolojileri alanında yapılan araştırmalar ile çeşit geliştirme çalışmalarıdır. Bu anlamda ihtiyaç ise; yüksek verimli, kaliteli, stres şartlarına, hastalık ve zararlılara dayanıklı, tüketim tercihlerine uygun çeşitlerdir. Ancak bu çalışma, önemli olduğu kadar da zor, büyük yatırım gerektiren ve uzun zaman alan bir faaliyettir. Bu nedenle öncelikle çeşit geliştirme çalışmaları olmak üzere tohum bilimi ve tohum teknolojileri alanındaki AR-GE faaliyetleri desteklenmelidir.”
Tohumun, artan dünya nüfusunun besin ihtiyacının karşılanması için bitkisel üretimde verim ve kalitede temel girdilerden ve gıda zincirinin önemli halkalarından biri olmasından dolayı, ticari olmaktan daha da öte stratejik bir önem kazandığını hatırlatan Akcan, şunları da vurguladı; “Tohumculuk sektörü, gerek dünya ölçeğinde gerek ülkemizde gelişmesini sürdürmek zorundadır. Bu gelişimi sağlayacak önemli faktörlerin başında, küresel anlamda gelişme eğilimini dikkate almak suretiyle, ülkelerin kendi şartlarına uyan millî politikalarının belirlenmesi gelmektedir. Ülkemizin tohumculuk politikaları da bu yönde ilerletilerek gerek kamu gerek özel sektör bağlamında belirlenen hedefler doğrultusunda hazırlanmaktadır. Sektördeki bu olumlu ivmenin, kamunun da büyük desteği ve pozitif ayırımcılığı ile birlikte daha da artması, sektörün kendi çeşit ve markalarını üretebilmesi için gerekli olan insan kaynağı, altyapı ve finans gücünü arttırabilecek tedbirlerin belli bir program dâhilinde ele alınması beklenmektedir. Şu anda Türkiye, dünya tohum ticaretinde 11. Sırada, fidanda 8. sırada yer almaktadır. Sektör olarak önümüzdeki yıllarda daha da üst sıralara çıkmayı hedefliyoruz.”
Türkiye’nin pek çok türün gen merkezi olması nedeniyle oldukça zengin bir biyo çeşitliliğe ve genetik altyapıya sahip olduğunu belirten Savaş Akcan, doğal ve kültürel varlıklar açısından eşsiz bir coğrafya ve zenginliğe sahip olan Türkiye’de, 12 bin civarında bitki türü bulunduğunu ve bunun yaklaşık yüzde 32’sinin endemik olduğunu dile getirdi.
1970’li yılların sonunda yaklaşık 1 milyar ABD doları civarında olan uluslararası tohumluk ticareti, 1980’li yılların ortasından itibaren hızla artmaya başladığı bilgisini de veren Akcan şöyle devam etti; “2012 yılı itibarıyla uluslararası toplam tohumluk ticareti yaklaşık 10,5 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Bu artış trendi günümüzde hâlen aynı hızda devam etmekte olup, uluslararası tohumluk ticaretinin en önemli iki ayağı AB ülkeleri ve ABD’dir. Bugün itibarıyla dünya toplam tohumluk üretim değeri, yaklaşık 50 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. Bu değerlendirmede ilk sıralarda ABD (12 milyar $), Çin (10 milyar $ ), Fransa (2,8 milyar $), Brezilya (2,1 milyar $) ve Kanada (2 milyar $) yer almaktadır. Ülkemiz ise 0,75 milyar $ ile bu sıralamada 11. sırada yer almaktadır.”
Özellikle tohum ve fide firmalarının geçtiğimiz yıl Growtech fuarında önemli iş bağlantılarına imza attıklarını kaydeden Savaş Akcan, sözlerini şöyle tamamladı; “Fuar sayesinde geleceğe yönelik iş bağlantıları kurduk ve daha önce temelini attığımız bağlantıları ilerletme imkânı bulduk. Üyelerimiz alım heyeti program ve ziyaretlerinden de etkin olarak faydalandılar. Ben bu yıl da tohumculuk ve diğer sektör paydaşlarının yeni iş birliklerine imza atacaklarına inanıyorum. Growtech Fuarı firmalarımızın ticari bağlantı sayısını artırıyor ve mevcut bağlantıların kapsamını genişletiyor. Fuar, sektörümüzün global arenası konumuna geldi.”
Growtech’te her yıl Türk tohumcularının uluslararası arenadaki yeni başarı hikayelerine tanık olduklarını ve sektörel iş birliklerinin hızla geliştiğini tespit ettiklerini belirten Fuar Direktörü Engin Er de, bu yıl da bu ivmenin artarak sürmesini beklediklerini dile getirdi.
Fuarın her geçen yıl yeni katılımlarla güçlendiğini kaydeden Engin Er, sözlerine şöyle devam etti: “Fuarın milli katılımlarla zenginleşmesi bizleri çok memnun ediyor. Her geçen yıl ulusal ve uluslararası katılımcı sayımız artıyor. Geçtiğimiz yıl 27 ülkeden katılımcıları ağırlamıştık. Bunun yanı sıra; Almanya, Hollanda, İspanya, Fransa, Afrika, Çin ve Güney Kore milli katılım ile Growtech’te uluslararası tarım sektörü profesyonelleri ile bir araya gelmişti. Çin, özellikle pandemi sonrasında tekrar büyüme atağı gerçekleştirdi. Growtech’e katılan 120’den fazla ülkeden gelen ziyaretçileri ile birlikte Çin, dünya tarımına Growtech aracılığıyla ulaşmayı hedefliyor. Çin, 100’e yakın firmasıyla Growtech 2023’e adeta damgasını vuracak. Fuara uluslararası firmaların talebi artarak devam ediyor. Almanya, İspanya, İtalya, Çin, Hollanda ve Güney Kore milli katılımla Growtech’te 2023 yılında da boy gösterecek.”