Geçen yılın büyüme rakamının % 5’in az da olsa üzerinde gerçekleşeceğini tahmin ediyorduk zaten. Anketlerde de bu şekilde görüş bildirenler vardı. Ancak bu yılın büyüme rakamı ile alakalı büyük bir revizyon geleceğini düşünüyorum.
Büyük ihtimalle 2023 ilk çeyrek rakamı sıfıra yakın çıkacak. Ocak ayında ekonomideki hareketlilik olmasaydı belki de ilk çeyrek büyüme rakamı eksi çıkabilirdi. İkinci çeyrekte de benzer bir performanstan sonra deprem bölgesinin yeniden imarı ve iktisadi faaliyetlerde toparlanmayla beraber zar zor % 2 rakamını yakalayacağız gibi gözüküyor. Tüm bunlar yaşanırken enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceğini öngörmek mümkün
Açıkçası hangi hükümet gelirse gelsin politika faizlerini rekor seviyede yükseltmesi olasılık dahilinde gözükmüyor. Deprem yaralarını sarmadan hem enflasyon hem faizler hem de hayat pahalılığı aynı anda yükselirse bir erken seçim yaşama ihtimali artar.
Özetle, 14 Mayıs ya da 18 Haziran’da yapılacak bir seçimden sonra yeni bir seçim bekliyor olabilir. Marmara depremine koalisyon iktidarı yakalanmış ancak AB’ye yakınlaşma ve diğer reformlarla bir süre daha almışken yanlış bir IMF reçetesi sonucunda tarihe karışmıştı. Dolayısıyla seçimden sonra iktidara kim gelirse gelsin en çok dikkat etmesi gereken mesele ekonomi olacak.
Şunu hatırlatmam gerekiyor: Demokrasi ve yapısal reformlar konusunda ilerleme sağlamadan uygulanacak bir iktisadi reçete yine başarısız olacak. Piyasa ekonomisini tam anlamıyla uygulamadan da demokrasinin kalitesi artmayacak. Dolayısıyla birbirlerinin mütemmim cüzü olan bu unsurların derli toplu şekilde ele alınması şart.