Yaş ilerledikçe işitme kaybının görülme sıklığı artıyor. İşitme kayıplarının başlıca nedenleri arasında kulak hastalıkları ve santral sinir sistemi ile işitme yolları arasında oluşan problemler gösteriliyor.
İstanbul Medipol Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, işitme kayıplarının nedenlerine değindi. Ailesinde işitme kaybı öyküsü bulunan bireylerin 30’lu yaşlardan başlayarak bu sorunla karşılaşabileceğine dikkat çekti.
“Kulağın yapısal bozuklukları kadar kronik hastalıklar da neden olabiliyor”
Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, vücuttaki bazı hastalıkların dolaylı olarak işitme sistemini etkileyerek işitme kaybına neden olabileceklerini ifade etti.
Bayazıt, şunları söyledi:
“Atrezi gibi kulağın yapısal problemleri, buşon gibi kulak tıkaçları oluşması, kulak zarı ve östaki tüp problemleri, akut ve kronik kulak enfeksiyonları, orta kulak kemikçik yapısını veya hareketini etkileyen kireçlenmeler veya doğuştan gelen anomaliler, iç kulağın yapısal bozuklukları, iç kulak dinamiklerini etkileyen Meniere hastalığı gibi nedenleri öncelikli olarak sayabiliriz.
Bunların yanı sıra viral enfeksiyonlar, bazı kimyasalların iç kulakta neden olduğu toksik reaksiyonlar, basınç travmaları, diğer kulak ve kafa travmaları, ani ve yüksek gürültüye veya uzun süreli gürültüye maruz kalma, kulak veya beyin sapı tümörleri de nedenler arasında yer alıyor.”
Bayazıt, Multiple Skleroz (MS) gibi nörolojik hastalıkların, lösemi gibi kan hastalıklarının, şeker hastalığı gibi endokrin ve metabolizma kaynaklı hastalıkların ve
romatizmanın da işitme kaybı nedeni olabileceğine dikkat çekti. İşitme kaybından şüphelenen bireylerin mutlaka bir KBB uzmanına başvurması gerektiğini söyleyerek şunları ekledi:
“Basit muayene ve testlerle yapılan tetkikler sonrasında hastanın durumuna göre işitme kaybının tedavisi yapılabilir. İşitme cihazı veya ileri kayıp durumlarında işitme implantı uygulaması ile hasta tekrar işitme yetisini kazanabilir.
İşitmesini sonradan kaybeden yetişkinlerde implant uygulamak için yaş sınırı bulunmamakta.
Ancak implant işleminin işitme kaybı ortaya çıktıktan sonra olabilecek en kısa sürede yapılması gerekir.
Aksi takdirde implantın randımanı düşük olabilir veya kişinin işitsel implanta adaptasyonunun zor olabilir.
İşitme cihazından fayda görülmüyorsa işitme implantı uygun çözüm olabilir. Bir kişide ağır bir işitme kaybı varsa ve konvansiyonel işitme cihazından fayda görmüyorsa, yapılan klinik değerlendirme ve testler ışığında ilgili hekim implant işleminin uygun olduğuna karar verebilir.
Belirli şartları taşıyan üçüncü basamak hastane koşullarında SGK geri ödemesi kapsamında hastanın koklearimplant işlemine onay verilebilir.
İşitme kaybı olan bir kişi koklearimplant ameliyatı olmak amacıyla bu işlemi uygulamaya yetkili olan üçüncü basamak bir hastanenin kulak burun boğaz hastalıkları
kliniğine başvurmalıdır. Ülkemizde birçok üçüncü basamak sağlık kurumlarında koklearimplantasyon uygulanmaktadır.
Kulak burun boğaz hastalıkları hekiminin yapacağı ilk muayene sonrası hastanın işitme ve konuşma testleri yapılır.
Kulak yapısı radyolojik yöntemlerle görüntülenir. İlgili hekim hastanın implant adayı olduğuna kanaat getirirse, üç kulak burun boğaz uzmanı hekimin imzasıyla çıkartılacak heyet raporuyla, hasta ameliyat programına alınır.”
Tedavi edilmeyen işitme kayıpları, kişide ve yakın çevresinde psikolojik ve sosyal sorunlara yol açmaya başladı.
Toplumdan izole olmaya başlayan bu kişilerde depresyon baş göstermekte. Kişinin iletişim becerilerinin ve öğrenme kabiliyetinin azalmaya başladığını görüyoruz.
Tedavi edilmeyen işitme kayıpları ile erken bunama (demans) arasında bir ilişki de tespit ettik.
İşitme kaybı farkedildiğinde zaman kaybedilmeden bir KBB uzmanına gidilmesi çok önemli.”