Çok konuşan, çok eleştiren, çok yorum yapan ve ne hikmetse çok bilen(!) bir toplum olduk. Bu bize sivilliğin, demokrasinin, özgürlüğün ve de çağdaşlığın bir getirisi sanırım.? Sorsan herkes demokrat, özgürlükçü, halkçı, namuslu, hak-hukuk güder, vatansever, bilimsellikten yana, vs. Sanki bu ülke yaşamadı darbeleri, sanki bizim gençlerimiz kırmadı birbirini, sanki biz değiliz birbirini ötekileştiren, sınıf ve statüler oluşturan, sanki Amerikalılar vergi kaçırdı, sanki Çinliler üretti bozuk malları, sanki Fransızlar yaptı çürük inşaatları, ya da Ruslar kadınlarımıza şiddet uyguladı bu ülkede. Hepimizin elleri kirli! Hepimizin elinde kendimizi karanlıkta bırakan tam karşıya tuttuğumuz bir el feneri. Aynaya bakmayı sevmeyen bir toplumuz. Kendi kusurlarımıza mazeret üretmekte,”öteki”nin kusurunu abartmakta çok mahiriz. Özellikle gençlerimize seslenerek diyorum ki; eğer bu bozuk düzenin değişmesini istiyorsak. Hepimiz derhal mıntıka temizliğine başlamalıyız. İlk önce kendi ellerimizi yıkayarak elbette… Ne diyordu Meryem’in oğlu İsa(a.s); “İlk taşı günahsız olanınız atsın
Peyami Bayram