gecenin kırıntıları dökülür saçlarından
ölüm -sessizliğin- soğuk şarkısını fısıldar
tenha bir sokakta karanlık hikayeler yazılır
hayallerinde izmarit yanıkları
üstü başı ağır roman kokan kadınların.
adımları rüzgara yenilmiş, makyajı gözyaşına
eteklerinde taş döşeli yolların ahı
bir sigaranın ucunda tüter hayatları
hayalleri duman edilmiş/olmuş kadınların.
gözlerinde yarım kalmış masallar anlatılır
her defasında baştan aldığı
her defasında biraz daha eksik, sonu
kimi zaman bir kapı eşiğinde
kimi zaman boş bir durakta biter
bütün sokaklarını yalnızlık saran kadınların.
kader yazgı kalem kimin elinde
kim savurur tokatı kim son tekmeyi vurur
küfür kokan sabahların gecesini kim yazar
ne ölüm gelip bulur vakitlice ne de masallarına kuş konar
çocukluğu, kadınlığı
hayatları çalınmış hayat kadın’larının.
not: bu şiiri dört sene önce parkta tanıştığım 28 yaşında bir hayat kadınının anlattıkları üzerine yazmıştım.