Ülkelerin borcuyla alakalı yorum yapanlar için en temel bilgi şudur: Kamu borcunun milli gelire oranı yüksek olsa bile çok düşük faiz ödeyen bir ülke risk altında değildir. Oranı düşük ama çok yüksek faiz ödeyen bir ülke diğerine göre her zaman daha riskli durumdadır. Özetle borçluluk oranı önemlidir ama borca ödenen faiz daha önemlidir.
Bundan başka kamu kağıdının faizinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını anlamak için özel sektörün en iyi firmalarının borçlanma oranlarıyla kıyaslanması en doğru davranıştır. Aradaki makas kamu borçlanması lehine fazla açılmışsa, piyasa gerçeklerinden uzak işler oluyor demektir. Şimdi bu bilgilerle borçlanma oranlarına bir kez daha bakalım.
Bilindiği üzere ABD’nin kamu borcu 31 trilyon dolarlık limite yaklaştı. Bu haliyle 22 trilyon doların biraz üzerinde olan Milli Geliri epey geride bırakıyor. Aslında gelişmiş ülkelerde kamu borçları toplamda milli gelirlerinin çok üzerinde seyrediyor. Japonya burada başı çekiyor. En son % 200 civarında bir kamu borcu/milli gelir oranıyla yola devam ediyordu. Japonya’yı % 185 ile Yunanistan, % 151’le İtalya, % 131’le Singapur, % 126’yla ABD, % 122’yle Portekiz, % 116’yla İspanya, % 113’le Fransa, % 107’yle Belçika ve % 102’yle Kanada takip ediyor.
Rekortmen olan Sudan. Kamu borcunun milli gelire oranının % 284’e ulaştığı tahmin ediliyor. Böylece yıllardır dünya genelinde ilk sırada yer alan Japonya’nın da önüne geçti. Sudan’ın ardından % 159 ile Cabo Verde ikinci sırada yer alırken, % 152’yle Eritre üçüncü, % 134 ile Butan dördüncü sırada bulunuyor. Mısır’da % 94, Brezilya’da % 92, Hindistan’da % 87, Çin’de % 78, Macaristan’da % 76, Arjantin’de % 74, Pakistan’da % 71 civarında seyrediyor oranlar. Türkiye’de bu oran geçen yıl % 52 civarındaydı.
Şaşırtıcı ama Rusya’da kamu borcunun milli gelire oranı % 20 civarında. Açıkçası başı dertte olmasına rağmen Rusya’nın birçok ekonomik parametresi gelişmekte olan ülkelerden daha iyi durumda. Belki de Putin kamu maliyesine ordusundan daha fazla güveniyor. Manzaraya bakılınca, öyle gözüküyor.