Son beş yıldır iş dünyasında genç liderlerin yükselişine ışık tutan Ekonomist ‘40 yaş altı 40 CEO’ araştırması, yönetim kademesinde esen gençlik rüzgarının pandemi sürecinde daha da güçlendiğini ortaya koyuyor.
Lufthansa Havayolları Türkiye Genel Müdürü Kemal Geçer üst üste 2. kez Türkiye’nin en başarılı CEO’ları listesinde yer aldı.Çeşitli üniversitelerde verdiği eğitim ve seminerlerle Genç girişimcilere ilham kaynağı oluyor.
Bu sene ikinci kez en başarılı 40 yaş altı CEO listesine seçildiniz bu başarı nereden geliyor?
İş hayatımda erken yaşta edindiğim girişimcilik, yönetim danışmanlığı ve başka sektörlerde yöneticilik gibi çok yönlü birikimlerimin toplamı işleri ve sektörleri farklı açılardan ele alabilme ve çözümler üretebilme imkanı sağlıyor. Beş sene önce sektöre dışardan atanan bir Genel Müdür olarak geldiğimde, var olan çalışmalara farklı bir bakış açısı ile ele aldım. Yönetici olarak ekip, müşteri ve iş ortaklarınızla çok yakın çalışmak önemli bir başarı kriteri. Ancak herşeyden önce en önemli başarı kriteri egosuz olmak, iyi bir dinleyici olabilmek ve sürekli kendini yenilemek.
Genç yaşta bu başarıyı nasıl elde ettiniz?
Çok ufak yaştan itibaren ailem eğitimime ve kişisel gelişimime çok katkıda bulundu. Ancak eğitim hayatım boyunca sürekli bir adım yukarıya baktım ve hedeflerimi her zaman yüksek tuttum. Başkalarının olmaz, yapılamaz, ,imkansız dediklerine kulak asmadan hedeflerime giden yollar aradım. Yöneticilik, sırf iyi para kazanmak ve makam sahibi olmak içgüdüsüyle yapılırsa, uzun vadede başarılı olunamaz. Başarılı olabilmek için çok şeyden feragat edebilmek gerekir. Üniversitede okuduğum yıllarda bir yandan işte çalışır diğer yandan gece yarılarına kadar kütüphanede ders çalışırdım ve haftanın 7 günü dolu geçerdi ve iş dünyasını yakından takip ederdim. Çalıştığım yerlerde olduğum pozisyona göre değil olmak istediğim kariyere göre çalıştım ve her şartta en iyi işi yaptım. Buda benim kariyerimi hızlandırdı.
Şirket olarak nasıl bir sene geçirdiniz?
2019 yılı Lufthansa Group olarak Türkiye’deki son on yılın en başarılı yılı oldu. Beş senelik görev dönemimde özellikle iş ortaklarımız ve müşterilerimizle çok yakın ve yoğun çalışmalar yaptık ve yeni projelere imza attık. Son beş senenin ortalamasında sektördeki dalgalanmalara rağmen Türkiye’de ciromuzu %15 den fazla artırabildik. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde en başarılı Ülke olduk
Salgının ekonomiye etkilerini ilk siz dile getirdiniz, nasıl tahmin ettiniz?
Şubat ayında Boğaziçi Üniversitesinde yaptığım bir konuşmada, beklentilerin aksine benim öngörümün Corona’nın etkilerinin maalesef dünya çapında çok büyük olacağı ve sadece havacılık sektöründe en az 200-300 milyar dolarlık zararı olacağı yönündeydi. Daha sonraki röportajlarımda da Dünya ekonomisinin 2020 yılında küçüleceğini beyan ettim. Wuhan’dan ilk haberler geldiğinde konuyu dikkatle takip ettim. Öngörülerimde Çin’de oluşan etkilerin Dünya ile Çin arasındaki ekonomik bağımlılıkları göz önünde bulundurup, aynı zamanda da virüs’ün diğer ülkeleri de aynı şekilde etkilemesi durumunda yaşanabilecekleri göz önünde bulundurdum. Buradaki en önemli parametreler 1. Çin son 15 sene içinde çok hızlı bir şekilde Dünya ekonomisini üretim ve tüketim anlamında kendine bağımlı hale getirdi 2. Çin dünya seyahat rakamlarının önemli bir kısmını teşkil ediyor. Bu bağlamda sars ve mers ile kıyaslamak salgının Ülkelere yayılma hızı açısından ve ekonomik etkileri açısından yapılan yanlış öngörülere sebep oldu.
Pandemide krizi nasıl yönettiniz
– Covid19 Ülkelerde ilk yayılmaya başladığı Şubat ayı itibariyle Türkiye’deki tüm ekibimizin IT ekipmanınıhome ofis için hazırlatmaya başladım. Zaten şirket içerisinde dijital yazılım ve iletişim kanalları yoğun bir şekilde kullanıldığı için bunu ekip içi iletişimde yaygınlaştırmak kolay oldu. 2020 senesi için öngörüm sektör için zor bir sene olacağı yönünde idi ve bütün yatırım ve bütçe planlamalarımı beklemeye almamın avantajı ile bu konuda bir sıkıntı yaşamadık. Havacılık sektörü her türlü kriz ve dış etkenlerden en çabuk etkilendiği için sürekli gündem ve Dünyadaki gelişmeleri takip edip gelişmelere hızlı refleks göstermek ve öngörüyle hareket etmek sektörün önemli gerekensinimleri. Süreci en başından doğru analiz edip öngörülü hareket etmiş olmanın finansal açıdanda büyük avantajlarını gördük. Pandeminin öğrettiği en önemli kazanımlardan bir diğeri ise, liderlerin ve yöneticilerin çalışanlar, ekip arkadaşları, çözüm ortakları ve müşterileri ile düzenli, samimi ve iyi seviyede bir sosyal iletişiminin güven ve aidiyetin güçlü kalması için çok önemli olduğu yönünde. Bu süreçte herşeye rağmen ekip arkadaşlarımız ile motivasyonumuzu güçlü tutmayı başardık.