Kız Kulesi restorasyonuna gelecek olursak; yapının taşlarının temizliği nedeniyle oluşan renk değişimi, özgününde olup da ortaya çıkarılan dendanlar ve kule gövdesindeki metal kelepçenin çıkarılmasının silüeti değiştirmesi, genel olarak pek hoş karşılanmadı ama işin aslı bu projenin başında bir mimarlık duayeni olan Zeynep Ahunbay hoca vardı. Çok zorlu ve kompleks restorasyon işlerini ayağa kaldırma çalışmalarını yapmış çok tecrübeli bir mimar. Kendisini tanıma ve dinleme fırsatım olmuştu.
Restorasyon sadece bir temizleme düzenleme çalışması değil. Yapıların temellerine dünya standartlarında güçlendirme elemanları yerleştiriyorlar, duvar örgüsünde gerekirse taşları yenileyebiliyorlar. Ayrıca tarihi değeri olmayan gelişigüzel yapılmış onarım eklerini kaldırmak da yapının özgün haline dönmesi için çok önemli. Restorasyon deyince aklımıza hep trajikomik örnekler geliyor, benim de aynı şekilde ama bu yapıda çok başarılı bir çalışma yapıldı ve yüz akıyla sonuçlandı. Dokunulmasaydı olası bir depremde yorgun duvarlar yerle yeksan olacaktı.
Işıklandırmada da talihsiz bir kare yayılmış sosyal medyaya, asıl hali de yetkililer tarafından paylaşılmış daha sonra. Son dönemde bu tarihi yapıların ışıklandırılmaları konusunda çok başarılıyız. Ayrıca son 20 yıl bu ülkede olan biten her şey doğrudan siyasi değil. Çok da acımasız olmayalım. Avrupa standartlarında bilim insanlarımız hocalarımız var. Raporlar onlar tarafından hazırlanıyor, kurullar tarafından titizlikle yürütülüyor. Gözümüzün alışması zaman alabilir ama yapının hem silüet hem strüktür olarak en sağlıklı durumuna geldiği konusunda gönlümüz rahat olsun.