enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Kritik Hafta ve Kritik Dönemeçler… / Prof. Dr. Emre Alkin

Kritik Hafta ve Kritik Dönemeçler… / Prof. Dr. Emre Alkin
REKLAM ALANI
15.03.2022
0
A+
A-

Son kitabım “İktisattan Çıkış” teveccühünüze mazhar olduktan sonra, yeniden giriş yapmanın gereğini anladım. Destek Yayınlarından “İktisada Yeniden Giriş” yapmaya karar verdim. Bu hafta baskıdan çıkmasını bekliyoruz.
Ancak bu hafta hepimiz için heyecanlı geçecek. Çarşamba ve perşembe günleri hem dünya hem de Türkiye Ekonomisi açısından oldukça kritik kararlar bizi bekliyor. Aslına bakılırsa her Para Politikası Toplantısı kritik geçiyor ama bu sefer belki de son yılların en önemli Fed FOMC kararına denk geldiği için anlamı büyüdü diyebilirim.
Bu seferki FOMC açıklaması bir de Ekonomik Beklentiler Raporu ile beraber açıklanacak. Dolayısıyla Fed üyelerinin ve kurumun duruşu açısından büyük önem taşıyor. Bugüne kadar Fed piyasalara karşı oldukça şeffaf şekilde süreci yönetti. Sadece enflasyon konusunda kestirmeci bir yorum yaparak piyasaların aklını karıştırdılar. Hatadan dönmesini de bildiler diyebilirim.
“Ciddi Kurumlar Ciddiye Alınmıyorsa…”
Türkiye’de ise farklı bir atmosfer yaşanıyor. Politika faizini düşürme denemeleri arzu edilen sonucu yaratmadığı gibi, istenmeyen yan etkiler de yarattı. Merkez Bankasının tabela faizi düşürüldü ancak hem döviz kurları hem enflasyon hem de piyasa faizleri yükseldi. Bundan başka önce TÜFE, sonra Çekirdek Enflasyon ardından da Cari Fazla üzerine türetilmiş açıklamalar hedefi bulmadı. Merkez Bankası inandırıcılığını kaybetti. Bunun üzerine istenen sonuç buymuş gibi “politika faizini anlamlı olmaktan çıkardık” şeklinde açıklamalar yapıldı. Politika faizlerini daha fazla düşürme imkanı olmadığı bu süreçte anlaşıldığı için “faizleri yükseltmemizi kimse beklemesin” şeklinde söylemler üretildi.
Geriye dönüp bakıldığında yapılan teknik hataların yanında, Merkez Bankasının piyasalar bir iletişim kazaları yaşadığı, Başkan Kavcıoğlu’ nun pratik yaklaşımlarının kalıcı etki bırakmadığı görülüyor. Bu hafta Fed faizleri artırmaya başladığında Merkez Bankasının birkaç ay daha “pas geçmeye” çalışması yine istenmeyen yan etkiler yaratacaktır. Reel Sektör ve Finans Kurumlarıyla yaptığım temaslarda faiz oranlarının “başıboş” bırakılması değil bir “benchmark” ile seyretmesinin öneminden bahsedildi. Hem de sıkça.
Dolayısıyla Politika Faizlerini tekrar piyasa için belirleyici hale getirmek, enflasyon gerçeğini kabul etmek ve doğru çözümler bulmak gerekiyor. Birçok firma artık TÜİK değil kendi belirledikleri enflasyon oranlarıyla yola devam etme kararı aldı. Ekonomiyi yönetmek sorumluluğunda olan kurumların ciddiye alınmaması belki de en önemli sorunumuz diyebilirim. Bu durumun acilen düzeltilmesi gerekiyor.

https://emrealkin.com/tr/haber/4344/kritik-hafta-ve-kritik-donemecler/

REKLAM ALANI