enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5277
EURO
34,9465
ALTIN
2.440,09
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

PARA VAKIFLARI

PARA VAKIFLARI
REKLAM ALANI
03.09.2020
0
A+
A-

Vakıf kelime olarak Arapça’dan dilimi­ze geçmiştir, sözlük anlamı olarak “dur­durma, alıkoyma, ayırma, bağlama, bir malı veya mülkü -satılmamak kaydıyla- bir hayır işine bağışlama, bırakma” anlamlarına gelir.

Para vakıfları, bir gayrimenkul malın değil de belirli bir paranın vakfedilmesiyle oluşan vakıf türleridir. Bu vakıflarda pa­ra, “mütevelli heyeti” olarak adlandırılan ilgili sorumlu kişiler tarafından işletilir, elde edilen kar, vakfın kuruluş amacına göre harcanır. İşleyiş açısından para vakıflarının gayrimenkul vakıflarından pek farkı yoktur. Bu vakıfların ilk ne zaman ortaya çıktıklarına ilişkin resmi bir bilgi olmamakla birlikte, Osmanlılara özgü bir araç olduğu belirtilebilir. Dolayısıyla Osmanlı dönemi ilk para vakfı örneklerine II. Murat, Fatih Sultan Meh­met dönemlerinde rastlanmaktadır.

İs­tanbul Tahrir kayıtlarına göre en eski tarihli para vakfı H. 866 / M. 1461, İstan­bul Şer’i Mahkeme sicil kayıtlarına göre ise H. 888 / 1493’dür. İstanbul’da Fatih’ten itibaren, 1456-1551 tarihleri arasında 1161 para vakfı kurul­muştur. Bu sonuç para vakıflarının Osmanlı imparatorluğu­nun ekonomik sistem içerisindeki önemini göstermeye yeter. Ancak para vakıflarının işletilmesi sırasında bir takım tartışmalar da yapılmıştır. Yapılan bu tartışmalarda en önemli konuyu faiz (riba) almıştır. Çünkü bu vakıflar ellerindeki nakitleri belli bir oran üzerinden işletmektedirler. Dolayısıyla para vakıfları, başlangıçta, ellerindeki nakitleri ihtiyaç sahiplerine verirken, geri ödeme yapılacağı zaman % 10 – % 15 oranı arasında, anaparadan bağımsız bir ek getiri istemektedir.

Belirttiğimiz hususlar yanında Osman­lı dönemi gayrimenkul ve para vakıfları­nın dağılımları bölgeler itibariyle çeşitlilik göstermektedir. Örneğin bazı bölgelerde para vakıfları tek bir vakıf olarak kuru­lurken, bazı bölgelerde de hem gayrimen­kul, hem de para vakıflarının birlikte kurulduğu görülmektedir.

 Aslında para vakıfları gayrimenkul vakıflara göre daha esnek ve hızlı işleyen bir oluşumdur. Osmanlılarda özellikle bölgesel ekonomik ihtiyaçların karşılan­masında da böyle bir oluşuma gereksinim oldukça fazladır. Bu nedenle “avarız vakıf­ları“, “eytam sandıkları”, “orta sandıkları” ve “esnaf sandıkları” gibi oluşumlar, sos­yal güvenlik ve dayanışma çatısı altında oluşturulmuşlardır. 19. yüzyılda para va­kıflarının toplam vakıflar içerisindeki oranı 0,57’yi bulmuştur.12

Cumhuriyet dönemiyle birlikte ise bu va­kıfların daha kurumsal bir oluşum içerin­de yer almasına ihtiyaç duyulmuş ve 2 Mayıs 1920’de, Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti’ne devredilen para vakıfları, 3 Mart 1924’te Başbakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü adını almıştır. Bu kurum, Türkiye’deki vakıfları denetlemekle yükümlü müdürlüktür. Ge­nel Müdürlük tarafından Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. (Vakıfbank), vakıf paraları ile gelirlerinin en iyi şekilde değerlendi­rilmesi, çağdaş bankacılığın gerektirdiği yönetim ve çalışma anlayışı ile ülkenin tasarruf birikimine katkıda bulunulması ve toplanan tasarrufların korunarak eko­nomik kalkınmanın gereklerine göre kullanılması amacıyla, 11 Ocak 1954 tarihin­de 6219 sayılı Özel Kanunla kurulmuştur.

REKLAM ALANI