Hiçbir şey “kazara” viral olmaz. Popüler bir film, şarkı ya da uygulamanın, bugünkü kalabalık medya ortamında kendiliğinden ortaya çıkıp kulaktan kulağa yayıldığını sanıyorsanız gerçek hikâyeyi kaçırıyorsunuz demektir. Her başarılı yapımın ardında gizli bir tarih vardır: gücün, etkinin, karanlık yayımcıların ve bazı yeni ürünleri kültürel birer fenomene dönüştüren gizli mezheplerin tarihi. En iyi fikir bile, doğru iletişim ağına bağlanamazsa bilinmezliğin içinde yok olur ve en önemli tüketiciler erken davrananlar değil, onların arkadaşları, takipçileri ve taklitçileridir, yani izleyicinizin izleyicileridir.
Çığır açıcı bu araştırmada, Atlantic gazetesi kıdemli editörü Derek Thompson beğendiğimiz şeyleri neden beğendiğimizin ardındaki psikolojiyi açığa çıkarıyor ve yaşamımızı gizlice biçimlendiren kültür pazarlarının ekonomisini anlatıyor. Popüler kültüre ve ekonomiye egemen olan duygusal hit yaratma mitlerini yerle bir ederek kalitenin başarı için yetersiz olduğunu, kimsenin “zevk sahibi” olmadığını ve tarihteki en popüler bazı ürünlerin büyük bir başarısızlıktan yanlış bir hamle kadar uzakta olduğunu gösteriyor. Yeni bir dünya olsa da izleyicilerin ve tüketicilerin ne istediği ile ilgili değişmeyen şeyler var. İnsanlar tanıdık sürprizleri sever: Cesur ama sinsice tanınabilir bir ürün.
Kendini ve ürününü tanıtmaya çalışan her kuruluş, sanatçı ve insan; diğerleri yok olurken çok başarılı olarak yükselen ürünlerin nasıl ortaya çıktığını bilmek ister. Hit Makers, geçtiğimiz yüzyılın popüler kültür çoksatanları ve yirmi birinci yüzyılın en geçerli değeri olarak insanların ilgisi arasında sihirli bir tura çıkıyor.
Empresyonist sanatın şafağından Facebook’un geleceğine, küçük Etsy tasarımcılarından Star Wars’un köklerine dek, Derek Thompson her evcil kayanın altını üstüne getirerek kültürün nasıl var olduğunun ve bir şeylerin neden popülerleştiğinin büyüleyici öyküsünü anlatıyor.