Yüksek bir dinamizme sahip otomotiv sektöründe, sıklıkla dile getirdiğimiz gibi ÖTV matrahlarının da artan maliyetler kapsamında Pazar koşullarına adapte edilmesi gerekiyor. Devletimiz hem piyasayı yakından takip ediyor hem de sektör temsilcilerini dinleyerek gerekli düzenlemelerle sektöre destek oluyor. Bu anlamda Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yeniden düzenlen ÖTV matrah oranlarını memnuniyetle karşılarken, müteşekkir olduğumuzu da ifade etmeliyim. Bu kararın ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden otomotivde, ekosistemin korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.
Son dönemde artan üretim maliyetleri, hem tüketiciler için erişebilir modellerde bir daralma hem de fiyat enflasyonu yaratmıştı. Matrah güncellemesi, ivmenin azalmaya başladığı sektöre nefes aldırırken, yüzde 45 ve 50’lik ÖTV diliminde daha fazla modelin yer almasıyla tüketiciler için seçenekler artacak. Yılın son çeyreği öncesinde yapılan bu revizyonun, esasen pazar dinamikleri açısından zamanlamasının da yerinde olduğunu söyleyebiliriz. Fiyatların bir miktar aşağıya çekilmesiyle birlikte daha sakin geçen yaz aylarının ardından pazarda pozitif bir rüzgâr bekliyoruz. Öte yandan çip tedariki sorunlarına paralel olarak araç bulunabilirliği sektörün bir diğer önemli gündemi. Bu nedenle ihtiyatlı olmakta fayda var. MAİS olarak özellikle Clio ve Megane Sedan gibi yerli üretim Renault modellerimizi hem de Dacia modellerimizi bir alt ÖTV bareminde daha uygun fiyatla tüketicilerimizle buluşturabilecek olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Yeni matrah düzenlemesinin baremler arasındaki geçişlerde yüzde 5 – yüzde 17 oranlarında indirim olarak yansıyacağını söyleyebiliriz.
Hibrit modellerindeki güncellemenin de özellikle çevreci ve yeni teknolojilere uyum sağlamak açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada motoru da dahil Türkiye’de üretilen ve Avrupa’ya ihraç edilen Clio Hibrit modelimizin iç pazarda satışa sunulmasını da ana hissedarımızla birlikte değerlendireceğiz.