Mevcut salgından sebep alınan ekonomik önlemler neticesinde ciddi bir kriz yaşayan ve özellikle yeme-içme sektör şirket sahipleri bir çıkış yolu ararken, bazı şirketlerin de iflas tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceği konuşuluyor.
Peki iflas durumunun olmaması için şirketler ne yapmalı?
Bu konularla ilgili kanunlarla düzenlenmiş tedbir durumlarının olduğundan bahsedebiliriz. Bu tedbirlerin en başında gelen ve iş sektöründe de son çıkış yolu olarak görünen Konkordato konusunu inceledik.
Prof Hukuk Bürosu Kurucu Avukatlarından Av. Emre Avşar, salgın döneminde de taleplerin olduğunu ve bu konudaki süreçlerin devam ettiğini aktardı.
Av. Emre Avşar, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Mevcut borçlarından dolayı özvarlıklarını kaybeden ya da kaybetme tehlikesi olan şirketler bir kurtulma projesi çerçevesinde Asliye Ticaret Mahkemesinde Konkordato
talepli dava açabilirler. Konkordato İİK 285-309 maddeleri arasında düzenlenmiş bir kurumdur. Buna göre davacı mahkemeye başvurarak kendilerine ilk aşamada
3 aylık geçici Konkordato mühleti verilmesini ve ilgili kanun uyarınca Konkordato tedbirlerinin alınmasını ve geçici Konkordato Komiseri atanmasını isterler.
Konkordato mühletini kapsayan tedbirler arasında şirkete karşı ilamsız icra takibi yürütülmemesi, başlamış takiplerin durdurulması, rehinli veya imtiyazlı borçlar açısından takip yapılsa. Ya da yapılan takibin devamına karar verilse de rehinli borcun veya teminat bedellerinin nakde çevrilmesi işlemleri durdurulur.
Bu süre sonunda Konkordato Komiseri Raporu ve mahkeme kararıyla şirketin 1 yıl süreli Konkordato Kesin Mühleti alıp alamayacağı konusunda karara varılır.” https://profhukuk.com.tr/