Daha önce kıdem tazminatı ödemeleri dolayısıyla destek talepleri olduğunu ve bu alanda KGF desteği verileceğinin deklare edildiği için mutlu olduklarını dile getiren Karadeniz şöyle konuştu; “Öte yandan geldiğimiz noktada çok sayıda çalışan EYT başvurusunda bulunmuş durumdayken desteğin maiyetinin ve şartlarının hala belirsiz olması sanayicileri tedirgin ediyor. Malumunuz son dönemde girdi maliyetlerinde çok sert artışlar yaşanıyor, hatta öyle ki Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) son 7 aydır yüzde 100’ün üzerinde seyrediyor. Enerji maliyetlerinde artış ise plastik sektörü gibi enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren firmaların işletme sermayesi ihtiyaçlarında daha büyük bir baskı oluşmasına sebep oluyor. İşletme sermayesinin yetersizliği sebebiyle üretim kayıplarının yaşanmasının dahi gündemde olduğu bir süreçte işletmeleri bir de yüklü tazminat ödemeleri ile baş başa bırakmamak gerekiyor. Bu kapsamda daha önce dile getirilen kredi desteğinin bir an önce netleştirilerek kullanıma açılmasının iş dünyasındaki tedirginlikleri azaltmak konusunda önemli olduğunu düşünüyoruz.”
EYT sebebiyle işletmelerin en nitelikli çalışanlarının bir kısmını kaybedeceğini belirten Karadeniz şöyle devam etti; “Gerek sektörümüzün gerek diğer imalat sanayi sektörlerinin en önemli sorunlarından biri nitelikli işgücünün
yetersizliği. EYT kapsamında bu nitelikli işgücünden kayıp yaşanacak olması işletmelerin kısa-orta vadede üretim kaybı yaşamasına sebep olabilir. Zira işgücünün yetiştirilmesi uzun zaman alan bir süreç. Bu eğitim sürecini desteklemek adına işbaşı eğitim programlarının yaygınlaştırılmasının önemli olduğu kanaatindeyiz.”
Türkiye’de finansmana erişim maliyetinin çok yüksek olduğunun altını çizen Karadeniz sözlerini şöyle tamamladı; “Son dönemde finansmana erişim kanalları hızla daraldı ve finansman maliyeti hızla yükseldi. Bu şartlar altında
işletmeler yeni yatırım konusundaki kararlarını tehir etme ihtiyacı duyuyorlar. Özellikle ikiz dönüşüm sebebiyle yeni yatırım ihtiyacının arttığı bir dönemden geçiyoruz. Ülke olarak tüm dünyada hızlanan bu dönüşüm sürecini yakalayamazsak ihracat pazarlarımızda kalıcı kayıplar yaşayabiliriz. Bu kapsamda yatırım kredileri imkanlarının genişletilmesi ve maliyetinin düşürülmesi için adımlar atılması ve ekonomi politikalarının üretimi önceleyen bir yapıya kavuşturulması elzem.”