Son dönemde gazete tirajlarına baktığımızda sanal ortamda gazete sitelerinde bir çok haberin okunduğu ve gazeteye para vermeden haberlerin ya da köşe yazarlarının yazdıklarının ne olup olmadığı hakkında bilgi sahibi olunduğu bilinendir.
Bir şehirde kaç gazetenin yayınlandığı bilinmiyorsa o şehirde gazetecilikle ilgili oluşumlar bir mana taşımaz, anlam kazanmaz.
Bir şehirde her yıl gazetecilik ödülleri veriliyorsa ve bu ödülleri alanlar, bir arşive ulaşmıyorsa ne kıymet taşır?
Biliyoruz, itiraz sahipleri teknolojik gelişmelerle her gazetenin arşivine ulaşılabilirliği öne sürecektir.
Bilmekteyiz, bir çok kişi müzeleri, gereksiz bilir.
Basın Müzesi olursa sağda solda ortada eski gazeteler, birkaç fotoğraf albümü, tuşları eksik, kırık daktilolar, kumpaslar, klişeler, fotoğraf makineleri, kimi gazetecilerin belgeleri,…
Bu gün gazetecileri ilgilendiren bir gün.
Biz, yıllardır böyle bir müzenin açılmasına öncülük etmek istedik.
Biliyoruz, tek başınalık çaba, bir yere kadardır.
Değişik illerden gazeteler, bulunduğumuz şehre dair bir çok gazete arşivi ya da koleksiyonu.
Onu aşkın makale kaleme aldık, bu konuda.
Müze oluşturulması için konuştuk, bir kaç gazeteciyle.
Sonrası gelmedi.
Kitaplar gitse sonradan kaça mal olursa bulunur, satın alınabilir. Üç sene önce ön binden fazla kitabı bir su baskınında kaybetmiştik. Peyder pey önemine göre iki binden fazlasını edindik.
Gazeteler böyle değildir, yalnız.
Bir gazetenin ömrü, satışta olduğu on saat ile sınırlıdır.
Bir gazete, satıcı tezgâhından kaldırılır, akşamla beraber.
Sonrasında arşivine ulaşabilirseniz bir habere ya da köşe yazısı okuma imkânı olabilir.
Bir Basın Müzesi için çabamız oldu.
Olmadı, değil.
Bazen kimi gazeteci dostumuz, bizden tarih belirtip yaptığı haberi ya da köşe yazısını talep eder.
Elbette isteğini yerine getirmek mümkün olmuyor.
Şehir üzeri çalışıyoruz.
İstenilene ulaşma, sistem kurulmuş olsa, gazeteler tasnif edilse yarım saati bulmaz, istenen gazete mevcut ise.
Gelin görün ki haftada bir gazeteler, bağlanıp ya kolilenir ya da bağlanır, deste deste.
Kimi küskünler çıkar, bu arada.
Olabilir, bu küskünlük.
Peki bunca çabamıza karşı biz halen gazetelere küsmemişsek ne demeli?
Her şehirde bir basın müzesi olmalı.
Gazeteler sınırlı sayıda ise o şehirde çıkmış dergiler de müzeye dahil edilmeli.
Bir tarafta o şehirle ilgili bir iki kitaplık olmalı…
Önemli haberlerin gazetede çıkmış şeklinin çerçevelik halleri.
Gazetecilik, altmışından sonra yakamızı bırakmıyor, bir türlü.
Belirtelim…
Bu gün Gazetecilerin Bayramı…
Yoksa konuya değinmezdik…
Bir elemanla çıkan yerel gazeteler biliriz, kadrosunda on kişi görünen.
Bu gazeteler çıksa ne olur çıkmazsa ne kaybedilir?
Gazetecilikle alakası olmayan gazete çıkarır.
Bu gazeteler müzeye konulsa ne olur konulmazsa ne olur?
Gazeteci Basın Kartı taşıyan olur, emekli olmuş.
Bu emekli olanın yazdığı bir habere rastlamadım, ömrümde.
Bu basın emekçisi mi olur devletten resmîyette emekli maaşı bağlanan mı?
Basın Müzesi ve Gazetecilik…
Yazmadan edemedik.
Hatamız varsa bağışlana!..