enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
20,7194
EURO
22,1801
ALTIN
1.309,826
BIST
4.886,91
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
25°C
İstanbul
25°C
Açık
Perşembe Parçalı Bulutlu
25°C
Cuma Az Bulutlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
23°C
Pazar Az Bulutlu
24°C

Tahtakale Üniversitesi mezunu Ahmet Uluçay

Tahtakale Üniversitesi mezunu Ahmet Uluçay
REKLAM ALANI
22.03.2021
0
A+
A-

Tahtakale Üniversitesi mezunu ve Özallı yılların ilk tanıklarından Uluçay:

“Para her şey değil ama sermayesiz de iş olmaz”

Genç yaşta kendi deyimiyle Tahtakale Üniversitesi’nde ticarete atılan Ahmet Uluçay, 29 yaşında İTO Meclis’ine seçildi. İki dönem Yönetim Kurulu üyeliği de yapan Ahmet Uluçay, 31 yıl süreyle sektörüne ve Türk ekonomisine hizmet verdi. Sözün senet, müşterinin ise misafir olarak kabul edildiği yıllarda, ticarette bin liralık bile kayıp yaşamadığını söyleyen Uluçay, “Borcu olan gerektiğinde kolundaki bileziği satıp, borcunu kapatırdı. Biz paranın her şey olmadığını ama sermayesiz de iş yapılmayacağını bilirdik.” diyor.

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) asırlık çınarlarından Ahmet Uluçay, 31 yıl Meclis, iki dönem de Yönetim Kurulu üyesi olarak Türk ekonomisine hizmet verdi. Serbest piyasa ekonomisine ilk adımların atıldığı 80’li yıllara tanıklık eden, işadamlarından biri olan Uluçay’ın ticari hayatı da Türkiye’nin geçirdiği evrimin aynası adeta. Sultanahmet Erkek Sanat Okulu’nu bitiren Uluçay, Tahtakale Üniversitesi’ne 23 yaşında adım atarak nalbur ticaretine başlar. Ticaretteki başarısı 1978 yılında Uluçay’ı İTO Meclisi’ne en genç üye olarak seçilmesini sağlar. Bu tarihte kendisi 29 yaşındadır. Sözün senet, müşterinin ise misafir olarak kabul edildiği yıllarda, ticarette bin liralık bile kayıp yaşamadığını söyleyen Uluçay, “Borcu olan gerektiğinde kolundaki bileziği satıp, kapatırdı. Biz paranın her şey olmadığını ama sermayesiz de iş yapılmayacağını bilirdik.” diyor.

Bugün Çin mallarının nalbur ve hırdavat piyasasında da sıkıntı yarattığını söyleyen Ahmet Uluçay, son dönemde ticaretten çok gayrimenkulden para kazanabildiğini anlatıyor. “Piyasadaki istihdam kaybı, toplumu bölünmeye götürmektedir” uyarısını yapan Uluçay, ticarete nasıl atıldığını şöyle anlatıyor:
“Babam Ali Rıza Uluçay, 1940’lı yıllarda Antalya Ormana’dan gelip Fatih’te küçük bir bakkal dükkânı açmış. Ben İstanbul Fatih doğumluyum. Fatih’te ilkokulu, ardından Gelenbevi Ortaokulu’nu bitirdikten sonra, Sultanahmet Erkek Sanat Okulu’nu tamamladım . Bu dönemde zorluklar çektim, zeytinin yarısını katık yaptığımız zamanlar da oldu. Eğitimimden sonra ticaretin kalbinin attığı, “Tahtakale Üniversitesi” ne girdim. Bu şekilde 23 yaşında ticarete başladım”

BİN LİRA BİLE KAYBETMEDİM

Uluçay, Tahtakale’de herkesin tanıyacağı Teknik Ticaret şirketini, eşiyle ortak olarak kurar. Eşinden bu konuda çok destek gördüğünü belirten Ahmet Uluçay iyi kötü günlerde hep beraber olduklarını söylüyor. Oğlu ve kızı ile mutlu aile hayatının iş hayatını da olumlu etkilediğini söyleyen Uluçay, başarısı sayesinde kütük hizarları üretmeye başlar. Bu ürettiklerini de Anadolu’ya satar. Giderek üretime başta testere ağırlıklı olmak üzere el aletleri imalatı ve pazarlaması da eklenir. Uluçay bu yıllarda çek gibi senet gibi evraklarını bilmediklerini, tanımadıklarını söyleyerek, ticaret hayatının nasıl değiştiğini şöyle özetliyor:

“O dönemde söz teminattı. Vatandaş malını gelir alır, 15 gün sonra paramı çıkarırım derdi. On beş gün sonrada para ya kendisi tarafından ya da bir tanıdık vasıtasıyla bize ulaştırılırdı. İşlerimiz o kadar yoğun olurdu ki gelen müşteriye çay ısmarlamaya vaktimiz olmazdı. Anadolu müşterisi her geldiklerinde, ‘Biz size muhtacız’ derdi. ‘Sel bastı, kar yağdı, cenazem vardı’ gibi bahaneler olmazdı. Bizden mal alan perakendecilerin mal sattığı vatandaş da ürününü satar satmaz önce borcunu ödediği için ödeme sıkıntısı olmazdı. Hatta ürününün parasını alamayan vatandaş, kolundaki bileziği satar perakendeciye borcunu öderdi.
İstanbul esnafının da büyük desteğiyle Anadolu esnafı çok gelişti. Bunların hepsi karşılıklı güvenden kaynaklanıyordu. Maalesef bugün bu değerler yitirildi. Benim 35–40 senelik ticari hayatımda bin lira kaybım olmamıştır. Bugünkü ticari hayat güvensizlik üzerine kurulu. Teknoloji her türlü kolaylığı getirdi belki ama güvende o oranda azaldı. İş yapılacak kişiden çek ve senetle beraber banka güvencesi isteniyor”

ARTIK GAYRİMENKULDEN KAZANIYORUZ

Ahmet Uluçay, piyasada ticaret ahlakının değişmesinin ardından gelen Çin mallarının da Tahtakale’yi zora soktuğunu söylüyor. Aynı sıkıntının İMES Sanayi Sitesi’nde de yaşandığını anlatıyor. Uluçay, piyasanın durumunu anlatırken dönemin Başbakanı Turgut Özal ile ilgili bir anısını da kulaklara küpe olsun diye ekliyor:
“Şu yakın zamanda İMES’te yüzlerce dükkan boşaldı, ben de bu yüzden imalatı bıraktım. Yaptığım ürünün aynısını maliyetinin %30 altlarında piyasada sattılar. Ayrıca semtlerdeki büyük marketler küçük esnafları yok etti. Anadolu’da da aynı sıkıntı yaşandı. İstanbul’dan aldıkları güçle gelişen üreticiler şimdi tek tek fabrikalarını kapatıyorlar. Konya, Antep, Denizli, Adana ve benzeri illerde sanayide gerileme var. İstanbul kadar çabuk çökmemelerinin nedeni bence maliyetlerinin az olması. Bunlar Türkiye için yerine gelmeyecek kayıplardır. Ben son dönemde ticaretten çok gayrimenkulden para kazanabildim. Piyasadaki istihdam kaybı, toplumu bölünmeye götürmektedir, bu da çok sakıncalı bir durumdur. Başbakan Turgut Özal bir gün özel toplantıda bize, ‘Yazlıklarınızı her şeyinizi satın ve sermaye yapın’ demişti. Bu sözü dikkate almadık. ‘Nasıl olsa her gelen hükümet bu sözleri söylüyor’ dedik. Fakat, 24 Ocak Kararları bizi perişan etti. Özal’ı dinlemediğimiz için pişman olduk, çünkü borçlu yakalandık. Biz tüccarlar serbest piyasa ekonomisine alışamadık, tabi bu konudaki kanunlarda yetersiz kaldı. Ayrıca Türkiye’de yetişmiş eleman bulunmaması da iş kollarını zor duruma düşürdü”

EN GENÇ ÜYE

Ahmet Uluçay, 1978’te İTO seçimlerinde 29 yaşında en genç meclis üyesi olarak seçilir. Hatta kendisine en genç meclis üyesi plaketi verilir. Uluçay, 31 yıl süren ve iki dönem Yönetim Kurulu üyeliği de yaptığı İTO yıllarını şöyle anlatıyor:
“İTO yılları çok şeyler öğretti. Bu yıllar hayatımın dönüm noktasını oluşturdu. Konuşmadaki diksiyondan tutun da, dostlukların nasıl kurulacağına kadar tüm tecrübelerimi İTO’ya borçluyum. Ekibimizin başı olan Nuh Kuşçulu’da bir efsaneydi. O zamanlar İTO son danışılacak yerdi. OECD, IMF heyeti geldikleri zaman Ankara’da yapılan görüşmelerin sonucunda çıkan kararları İstanbul’a gelip İTO’ya teyit ettirirlerdi. Ankara, ekonomik konularda, yapılacak kanunlarda muhakkak İTO’dan görüş alırdı. Yine çek kanunu çıkartılırken tamamen bizim görüşlerimizden faydalanıldı. Bu bankerzede olayları başladığı zamanda Kastelli’nin kaçtığını Başbakan’a Nuh Bey haber verdi. Biz İTO Başkanı Nuh Kuşçulu gibi bir hocanın yanında yetişmenin gurur ve mutluluğunu yaşadık. Aynı zamanda Nuh Bey’in etkisiyle İTO’ya mesaimizin neredeyse 18 saatini harcıyorduk desem yalan olmaz. Gündemlere bir hafta önceden çalışmaya başlardık ve toplantılara hazırlıklı giderdik. Bu yüzden iş hayatımızı ihmal ettik ve neredeyse iflasın eşiğine geldik. İTO, Başkanından kapıcısına kadar karşılıklı anlayış içinde hizmet yapan bir kurumdu.”

KİSSİNGER’İN UYARISI

İTO’yu ziyaret eden sayısız yabancı devlet adamlarının arasında, 1970’lerde Vietnam Savaşı’nın bitirilmesi ve uyguladığı ‘mekik diplomasisi” politikası ile tarihe geçen, Nobel Barış Ödülü sahibi eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger de var. Ahmet Uluçay, Kissinger ile anısını da şöyle naklediyor:
“Henry Kissinger Türkiye’ye gelmişti. Kendisini bir hafta kadar ağırladık. Bir gün Abdullah Lokantası’nda yemek yerken kalktı ve ‘Beyler, beni çok iyi ağırladığınız için çok teşekkür ediyorum. Bunu hiç unutamayacağım. Fakat bir ABD yetkilisi olarak size her hangi bir konuda toleransta bulunamayacağım. Çünkü ABD’nin 50 – 100 yıllık politikaları belirlenmiştir. Bu politikanın dışına çıkamayız’. Bu bize gerçekten çok iyi bir ders oldu.

Ahmet Uluçay, şu anda kendi memleketi Antalya’nın Ormana Beldesi adına kurulan vakfın yönetiminde. Görenlerin söylediği gibi Ormana, Akdeniz’in ve Antalya’nın Safranbolu’su. Uluçay da böylesine güzel bir belde için manevi anlamda haz aldığı için çalıştığını söylüyor. Uluçay, “Bizim aktif yöneticilerimizden birisi de, vakfımıza büyük katkılar sağlayan ve şu anda İTO Meclis Üyesi olan Ender Yazıcıoğlu’dur. Ormana Vakfı olarak, 55 öğrenciye burs, 84 muhtaç aileye de erzak yardımı yapmaktayız. Ayrıca Ormana’da arazilerim var, orda organik ürünler yetiştirip İstanbul’a getirip eşe dosta dağıtıyorum. Bütün bunları şeker ve kalp hastası olduğum halde zevkle yapıyorum” diyor.

Kutular:
Gençlere Öğütler
Öncelikle yaptığınız işin konusuna hakim olun.
• Dürüst olun, paylaşmayı bilin.
• Para her şey değildir ama sermayesiz iş olmaz.
• Çalışın, üretin ve israf etmeyin.
• Sözünüzü kesinlikle tutun.
• Müşterinin misafiriniz olduğunu unutmayın.
• Geldiğiniz yeri unutmayın.

Kimdir ?

Ahmet Uluçay, 01.01.1950 İstanbul Fatih doğumlu. Fatih’te ilkokula başlayan Uluçay, Gelenbevi Ortaokulu’nu bitirdikten sonra, Sultanahmet Erkek Sanat Okulu’nu bitirdi. 23 yaşında ticarete başlayan Uluçay, Teknik Ticaret şirketini kurdu. 1978’de 29 yaşında en genç İTO Meclis Üyesi olarak görev aldı.
1981-1984 ve 1986-1987 yıllarında İTO Yönetim Kurulu Üyesi olarak hizmet verdi. Uluçay, 25.02.2009 yılında 31 yıllık İTO Meclis üyeliği görevinden ayrıldı. 5 dönem Ormana Vakfı’nda Başkanlık görevini yapan Uluçay, halen vakfın İstişare Konseyi Üyesi.

KAYNAK: İTOVİZYON DERGİSİ

 

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.