IMF’nin geçenlerde yayınlanan “Global Ekonomik Görünüm Raporu”nda hem sevindiren hem de düşündüren detaylar vardı. Temmuz ayında bu yıl Türkiye için % 4 olarak öngörülen büyüme, % 5 ‘e yükselmiş. Bu iyi bir haber ancak, 2023 yılı için de büyüme beklentisini ise % 3,5’ten % 3,0’e çekilmiş.
Maalesef enflasyon beklentileri Hükümetimizin açıkladığı OVP ile uyumlu değil. IMF, 2022 yılı TÜFE öngörüsünü % 52,4’ten % 73,5’e yükseltmiş gözüküyor. Gelecek yıl için de % 29,7’den % 36,9’a çıkarılmış. Dünya Bankası daha yüksek bir 2023 beklentisi içinde. Bunu da not edelim.
Döviz kurlarını sıcak tutan cari işlemler açığının GSYH’ye oranı için bu yıl için % -5,7 olarak korunmuş ama, gelecek yıl beklentisi % -2,0’den % -3,9’a yükselmiş. Yani kurların ateşini söndürmek kolay olmayacak.
İlginçtir bu şartlar altında IMF işsizlik oranı beklentilerini ise olumlu yönde revize etmiş gözüküyor. Bu yıl için % 11,3’ten % 10,8’e, 2023 yılı için de % 10,6’dan % 10,5’e çekilmiş.
Türkiye için bunları söylerken, küresel beklentilerini de şöyle sıralamış: Bu yıl için küresel büyüme tahmini % 3,2 seviyesinde tutulmuş, 2023 küresel büyüme tahmini ise % 2,9’dan % 2,7’ye düşürülmüş ve “en kötüsünü henüz görmedik” diye uyarı yapılmış. Bu arada ABD’nin 2022 büyüme tahmini % 2,3’ten % 1,6’ya gerilemiş ki iyi bir haber değil. Enflasyon beklentileri ise Temmuz raporuna göre daha yüksek seviyeye gelmiş.
Sonuç olarak; küresel ekonominin zorlandığı bir süreçten geçerken Türkiye’nin de zorlanacağı aşikar. Esnaf için finansmanın rahatladığı gibi, ticaret erbabı için de kaynak yaratılması gerekiyor ki, bu süreci en az zararla atlatalım.