“PERAKENDE YASASI İLE ÖNLEM ALINMALI”
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından düzenlenen Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) 2022, “Yeniden Yerele” teması ile kapılarını açtı. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde bu sene 13’üncü kez düzenlenen zirvenin açılışı Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak ve TPF Yönetim Kurulu Başkan’ı Ömer Düzgün’ün katılımıyla kapılarını açtı.
YZB açılışında pandemi sonrasındaki gelişmelere değinen Sezai Uçarmak, dünyada emtia fiyatlarının tahmin edilemeyecek seviyeye ulaştığını belirterek, “Bu süreçte yerel veya ulusal düzeydeki organize perakendede çalışan marketlerimizin sadece fiyat artışıyla gündeme gelmesi hoş değil. Onlar, üretilen ürünlerin tüketiciye ulaştırılmasında en önemli kanallar” dedi.
Konuşmasında perakende sektörünün 25 yıllık gelişimine değinen Uçarmak şunları ifade etti; “Sektördeki değişim ve gelişim aslında yaşadığımız sosyal değişiklerle ve teknolojik gelişmelerle paralel ilerliyor. Geçmişte esnaf işletmeleriyle yerel zincirlerin karşı karşıya gelmesine tanık olduk. Sonrasında hem esnaf işletmeleri hem yerel marketlerle organize perakendekilerin arasındaki gerilime tanık oluyoruz. Diğer taraftan artık hepsinin karşısında bir de elektronik ticaret var. Ülkemizin iç ticarete bakış açısı belli. Son derece liberal bir anlayış çerçevesinde bir yaklaşım mevcut. Sadece rekabetle ilgili alanlar, rekabetin bozulmasının önüne geçilmek için çalışılıyor. Şu anda da organize perakendenin sahip olduğu güç nedeniyle, tabii ki doğal olarak üreticinin tabii ki bazı şikayetleri var. Tüm bunlar bakanlığımızın düzenleme alanında. Üretim ve ticarileştirme alanında bakanlığımızın çalışmaları devam ediyor. Tüm taraflarla çok sık bir araya geliyoruz. Özellikle dernek, organizasyon, federasyon temsilcileri, işletmecileri sık sık bakanlığımıza davet ediyoruz. Perakendenin gelişim çizgisine baktığımızda, bugün 20 sene önceki tüketici profili yok. Bunu samimiyetle hepimizin düşünmesi lazım. Bugün tüketici seçici, kırılgan ve de aceleci. Bu üçüne kim daha rahat cevap verebiliyorsa aslında onun şansı her zaman daha çok olacak. Özellikle perakende ticaretiyle ilgili olarak haksız rekabetle ilgili bazı düzenlemelerimiz var.”
Sektördeki en ağırlıklı problemlerden biri olan ödeme konusuna da değinen Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak ise şöyle konuştu; “6 ay vadeli ürün ticareti olmaz. Zaman zaman bunlar uzun vadeli çekler vermek suretiyle bu tür ticaretlerin yapıldığını görebiliyoruz. Avrupa Birliği özellikle pandemi nedeniyle gıda alanını farklı bir yere koydu. Diyor ki, 1 aydan az süre dayanıklı olan, meyve sebze dahil üzere ürünlerde ödeme süresi 1 aydır, diğer ürünlerde de 2 ay. Biz bunu uygulamamız gerektiğini düşünüyoruz. Sektörde bunun tek yönlü olmadığını biliyorum, mutlaka başka alanda fedakârlık edilmesi gerekiyor. Oralarda da bazı çalışmalarımız var. Son zamanlarda özellikle meyve-sebze piyasamız fiyat nedeniyle gündeme geldi ama meyve sebzede büyük ölçüde üretimden kaynaklanan problemler var. Çünkü arzda problem olmaması lazım ki, onun ticarileştirilmesinde de bir problem olmasın. Yerli üretim havzalarını sık sık ziyaret ediyoruz. Üretimde kış aylarında sadece belli bölgelere bağımlı kaldığımız için, özellikle son zamanlarda nakliye ve benzeri alanlardaki fiyat artışlarıyla nedeniyle bizi zorlayan yerler oldu. Bunlarla ilgili de bazı düzenlemeler yapma ihtiyacı var.”
Zorlukların aşılması ve tıkanıkların giderilmesi için bakanlığın kapılarının sonuna kadar açık olduğunu belirten Sezai Uçarmak şöyle devam etti; “Ülke menfaatine uygun ne olacaksa biz de bunları görüyoruz. Tabii bu konuda bir tarafta doğruyu yaparken, diğer tarafı bozmamak lazım, bunları ortak bir noktada yapmamız lazım. Bunların hepsi memleketin bir değeridir. Onun için buna çok dikkat etmek gerektiğini düşünüyoruz. Bakanlığımızın çalışmalarının devam ettiğini bir kez daha ifade etmek isterim.”
Organizasyonun açılışında konuşan TPF Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün şunları da vurguladı; “Geride bıraktığımız 2 yıllık pandemi sürecinde gerek sosyal gerek ekonomik yönden büyük bir sınav verdik. Küresel çapta ekonomik çalkantılar devam ediyor. Bu tablodan en az düzeyde etkilenmek, Türkiye ekonomisine katkı sağlamak, istihdamın artmasına destek olmak, yoksulluğu azaltmak, dış borç yükünden kurtulmak için yereli, yerli işletmecileri ve yerli üretimi topyekun desteklemeliyiz” dedi.