Toryum rezervlerinde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye’ye de enerjide yeni bir fırsat doğdu. Türkiye, ergimiş tuz reaktörü geliştirerek, hem hammaddede hem teknolojide söz sahibi olmak istiyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, şubat ayında Avrupa’nın iklim hedeflerini yakalamasına katkı sağlayan ve bazı koşulları yerine getiren nükleer projelerin de sürdürülebilir yatırım listesine, yani ‘Yeşil Enerji Sınıflandırma Belgesi’ içine alındığını açıkladı. Söz konusu kararın alınmasında, Fransa’nın başını çektiği yaklaşık 10 ülkenin, nükleer enerjinin iklim değişimiyle mücadelede etkili, güvenli ve rekabetçi bir kaynak olduğu şeklindeki ısrarcı tutumu etkili oldu. Ancak 2021 yılının sonbaharında Avrupa’da başlayan enerji krizi de nükleere karşı tutumun yeniden gözden geçirilmesini sağladı.
SIRASINI BEKLEDİ
Nükleerin yeni teknolojilerle beraber dünyanın yeşil enerji kaynakları arasında yer alacağının kesinleşmesinin, hammadde konusunda da değişimi başlatacağı öngörülüyor. Sürecin, uranyuma alternatif yakıt toryum konusundaki çalışmaları da hızlandırması bekleniyor. Enerji otoritelerince, sırasını bekleyen nükleer yakıt hammaddesi olarak tabir edilen toryum, uranyuma göre yaklaşık üç kat daha çok bulunuyor. “Peki, neden bunca zaman toryum yerine uranyum tercih edildi?” sorusunun cevabı ise maliyetlerde gizliydi. Çünkü toryum, nükleer reaktörlerde doğrudan yakıt olarak kullanılamıyordu. Bu sebeple toryum-232’nin çeşitli nükleer süreçler sonucu reaktörlerde yakıt olarak kullanılabilecek uranyum-233’e dönüştürülmesi gerekiyordu.
Yakıt çevrimi sorunu nedeniyle bugüne kadar toryumla çalışan ticari ölçekte santrallar devreye alınmadı.
PROTOTİP ÇALIŞMALARI
Toryum yakıtlı ticari ölçekteki nükleer santraller henüz devrede olmasa da, bu tipteki santrallerin prototipleri İngiltere, Almanya ve ABD’de uzun zamandır deneniyor. Çin, uranyum yerine toryumla çalışan ve tuz eriyiği kullanan ilk nükleer reaktörünü 2021 yılında test etmeye başladı. Süreç başarılı ilerlediği takdirde Çin, 2030 yılından itibaren seri halinde toryum reaktörleri üretecek. Yine toryum bazlı nükleer araştırmalar; Rusya, Hindistan, Belçika, Brezilya, Kanada, Çekya, Fransa, İsrail, Japonya, Hollanda ve Norveç’te de devam ediyor.
TÜRKİYE’NİN REZERVLERİ
Toryum rezervlerinde dünyada altıncı sırada bulunan Türkiye de bu konuda önemli bir avantaja sahip. Türkiye’de, geçmiş yıllarda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, Eskişehir-Sivrihisar-Kızılcaören yöresindeki nadir toprak elementleri ve toryum kompleks cevher yatağında, ortalama tenörü yüzde 0.2 ThO2 olan 374 bin ton görünür rezerv tespit edildi. Bu bölge haricinde, toryum yatakları tespit edilen Malatya-Hekimhan-Kuluncak, Kayseri-Felâhiye, Sivas, Diyarbakır ve Burdur-Çanaklı sahalarında daha ayrıntılı arama çalışmalarının yapılması sonucunda, toryum rezervinin artacağı tahmin ediliyor. Bulunan toryum rezervleriyle, dünyanın en büyük toryum rezervine sahip ülkeleri listesine giren Türkiye’nin gerekli reaktörleri geliştirmesi halinde, bağımsız çok büyük bir büyük enerji kaynağına kavuşması mümkün.
Haberin detayı için:
https://www.itohaber.com/haber/sektorel/222460/yesil_enerjide_toryum_firsati.html