I
Para ve pul istemedik.
Dünya malında gözümüz yok.
Bir lokma bir hırka yeter, bize.
Derdimiz anlatmaktan yana anlaşılmama.
Anlaşılma için çaba sarf ettik, kendimizce.
II
Demin insanının anlama gibi derdi yok.
Bir toplumu, topluluğu yıkan, ortadan kaldıran, tekrar bir araya getiremeyen başlıca bela, eğlenme zevki ve alın teri dökmeden kazanma ile kazandığını sandığının kendisini yücelteceği egosunu tatmin edememe hastalığıdır.
İnsanlığı geçim endişesiyle tehdit eden, açlıkla daima uyaran, istediğini elde etse dahi bir türlü doymayan anlayışla karşı karşıyayız.
III
Maddî yönden bitirilen ve yaşadığı müddetçe varlıklarını birilerini daha zengin kılma, semirtmeye borçlu olduklarına inandırılan kesimler, insan yerine konulmadıklarını bilmez, daima kendilerine rol model biçilenler gibi olma isteğiyle yaşamalarına şekil verme uğraşısındadır.
IV
Maddî kazanca yöneltilenler, gittikçe iç huzuru ve âile bütünlüğünü yitirmekteyken, bu kaosun mucitleri karşılarındaki gücle kuvveti eritmenin hevesiyle yeryüzünde global sömürü araçlarıyla tek dünya devletini inşâ etme hakkına kendilerini sahip görme sarhoşluğu içinde ser-mest halde, her zulmü işlemenin güçlü olma hakkı olduğuna kendilerini inandırtmıştır.
V
Yeryüzünü cehenneme ve bu cehennem üzerine cennet inşâ edeceklerine kendilerini inandıranlar, ölümü ortadan kaldırma, Yaratıcıya baş kaldırma konusunda şeytanî düşüncelerini hevalarıyla hevesleriyle ortaya koymaktadır.
Kendilerini ilâh, her canlıyı köle bilenler unutmamalıdır ki tarih, bu sapkınlıklar içinde yok olan hükümdarlarla milletlere doludur.